Çağla Gürsoy 'İş Hayatı Kadını Erkeksileştiriyor'

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazatecilik Mezunu olan Çağla Gürsoy meslek hayatında birçok kurumsal firmada önemli görevlere imza atarak adından söz ettirdi

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazatecilik Mezunu olan Çağla Gürsoy meslek hayatında birçok kurumsal firmada önemli görevlere imza atarak adından söz ettirdi. Bloomberg HT'de 3 seneyi aşkın ekonomi prodüktörlüğü yapan Gürsoy ardından HT Kulüp programını seslendirerek meslek hayatına devam etti. Park Magazin ve Emlak Pazarı dergileri için editörlük yapan Gürsoy şu anda TURYAP Kurumsal İletişim Koordinatörü olarak görevine devam ediyor. Gürsoy’la iş hayatında kadını, ev dekorasyonunu ve İstanbul’u konuştuk…

 

1. Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak; gerek iş hayatı gerekse sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Son dönemlerde kadınlar iş hayatında aktif oldukça sosyal hayatta da ‘ben buradayım’ diyebiliyorlar. Çalışma oranıyla doğru orantılı olarak kadına artık daha çok değer veriliyor ya da daha iyi bir konumda demek bir kadın olarak beni mutlu etmiyor. Kadın çalışmasa da çok değerli. Var olan ailesine bakıyor, yeni aile kuruyor, çocuk doğuruyor, evinde ücretsiz işçi olarak çalışıyor. Kadının kendi gücünün ve değerinin farkında olup bununla birlikte erkekle olan farklılıklarını da kabullenmesi gerekiyor. İş hayatı kadını erkeksileştiriyor. Duygusal olmamak, mesafeli olmak, kimseye muhtaç olmamak, uzun saatler çalışabilmek, erkek egemen bakış açısı, mobbing, yönetsel pozisyonlara getirilememe kaygısı iş dünyasındaki kadınlarda kodlanmış kelimeler. Fiziksel ve ruhsal olarak aynı güce sahip olmadığımızı hepimiz biliyoruz. Bu kötü bir özellikmiş gibi bastırmaya çalışıp erkeksileşmeye çalışmayı doğru bulmuyorum. Hatta bazen duygusal olmanın avantaj sağladığını düşünüyorum. Empati yapmak, stres ve kriz yönetimi iş dünyasında hayat kurtarıyor.  Artık fiziksel güçtense çoğu sektörde kadın gözüne, fikrine, duygusal bakış açısına, kadının kurduğu iletişim ağına ihtiyaç duyuluyor. Fiziksel gücün önemini yitirmesi ve zekanın ön plana çıkmasıyla kadına olan ihtiyaç daha fazla ortaya çıktı. Kadınların verdiği mücadeleye eşlerin, ailenin ve iş örgütlerinin destekleri gelirse ilerleyen dönemlerde daha aktif çalışma ve sosyal hayatları olacaklarını düşünüyorum.

 

2.Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Ben de onlardan biri olarak denemekten korkmamalarını öneririm. Gençken risk alabilmek daha mantıklı, yanılırsak tekrar deneme şansımız daha yüksek. Kendine güvenmek, elinden gelenin en iyisini yapmak, yeniliğe ve öğrenmeye hazır bulunmak, sunduğu fikre inanıp arkasında duracak kadar cesaretli olmak önemli. Daha önemli bir tavsiyemse yaptığı işin hakkını vermeye çalışırken hırslar ve iş dünyasının içinde kaybolmamak, sevdiklerini ve gençliğini harcamamak.

 

3. Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?

Dış mekanlarda geçirilen yaşam alanları uzadıkça evin içine girdiğimde sessizliği yaşayabildiğim; bahçe, teras ya da balkon gibi hava noktaları olan güneşin izinde evleri tercih ediyorum.

 

4. Evinizi dekore ederken gözettiğiniz olmazsa olmazlar nelerdir?

Yalınlık, konfor, sıcaklık, samimiyet ve yaşanmışlık..

 

5. Moda gelir geçer. Sizin evinizde her daim görmekten hoşlandığınız parçalar, taşındığınız her eve götürdüğünüz eşyalar nelerdir?

Olmazsa olmaz insanlarım var eşyalarım değil. Onların bana hediye ettiği eşyalar, fotoğraflarımızın bulunduğu çerçeveler ve seyahat ettiğimiz yerlerden getirdiklerimiz anı değeri taşıdığı için her daim yanımda götürürüm.

 

6. İstanbul’da oturmak için hangi semti ve neden seçersiniz? Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?

Ev ve iş arasındaki mesafeyi kısaltmak önemli. İstediğim gibi bir yerde oturmak için günün 4 saatini trafikte geçirmek büyük bir kayıp. Yolda harcanan zamandan kazanmak için lokasyona önem veriyorum, merkezi bir semtte oturuyorum. Gayrimenkul uzun dönemde her zaman yatırım yapmak için cazibesini korur. İstanbul’un yükselen ve gelişmekte olan merkezlerinden konut almak ilerisi için avantajlı.

 

7. Son dönem modern yaşam alanlarında sizce kadınlar ve çocuklar için neler projelere neler dahil olmalı?

Doğal yapıya uygun, sosyal donatı dengesinin sağlandığı, içinde kreş bulundurarak çalışan annelere kolaylık sağlandığı, çocukların özgürce oynayabileceği ve emanet edilebileceği kadar sağlam bir güvenlik sistemi, kadınlara özel geniş otopark alanı, tüm ihtiyaçların karşılanabileceği çarşı, cafe ve sosyal tesislere yakınlık, sadece barınma ihtiyacını karşılamak için değil nefes almak için oturabilecek konut projeleri olmalı.

 

8. Yaşamınızda bir kadın olarak evde zamanı en çok siz geçiriyorsunuz bu sebeple evde ve site yaşamında nasıl bir konfor ve kolaylıklar olsaydı tercihlerinizi daha rahat yapardınız?

Barınma ihtiyacımız dışında evimiz bizim yaşam alanımız. Yuva, can ve mal güvenliğimizi koruyan bir alan, mahremimiz, huzur bulduğumuz, dinlendiğimiz yer olarak tanımlıyorum. Burada kişisel özellikler ve kiminle yaşadığınızda devreye gidiyor. Ütü yapmayı beceremeyen biri olarak site içinde ütü servisi, yemek yapmaya aşık biri olarak geniş bir mutfak tezgahı beni cezbedebilirdi.

 

9. Ev satın alma kararında bir kadın olarak etkili olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Yaşanmak için alınacak evi kadın, yatırım için alınacak evi erkeğin seçtiğini düşünüyorum. Konuyla ilgili atasözümüzü hatırlatmak isterim: ‘Yuvayı dişi kuş yapar’ ! ..