Gülfem TANDOĞAN-Türk kadınının hak ettiği yeri elde edeceğinden şüphem yok.

Gayrimenkul sektöründe Lider , başarılı ve rol model  Kadın Yöneticilerden İŞGYO Satış ve Pazarlama Grup Başkanı Sayın Gülfem TANDOĞAN ile yaptığımız söyleşimiz hayatınıza ışık tutması adına satırlarımızda

Gayrimenkul sektöründe Lider , başarılı ve rol model  Kadın Yöneticilerden İŞGYO Satış ve Pazarlama Grup Başkanı Sayın Gülfem TANDOĞAN ile yaptığımız söyleşimiz hayatınıza ışık tutması adına satırlarımızda..


Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak; gerek iş hayatı gerekse sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz? 
Gerek siyasi, gerek sosyal, gerekse ekonomi alanında kadınların varlığının olması gerektiğinden daha sınırlı olduğuna inanıyorum. Kadın-erkek eşitliğinin gerçekleştirilmesi için özellikle karar alma mekanizmalarında kadınların daha çok yer alması gerekli. Bunun için de özellikle genç kadınların daha çok rol modeline ihtiyacı var. Toplumumuzda yerleşmiş olan “kadının evi yeridir, asli görevi çocuk bakımı ve ev işleridir” algısı sebebiyle, iş hayatındaki rolü ikinci plana itilmiş durumda. Oysa her bireyin olduğu gibi kadınların da istediği görevi birinci plana alma özgürlüğü, dilediği yerde uzmanlığını konuşturma fırsatı olmalı. Bu fırsatı yine kadınların kendilerinin yaratacağına inanıyorum. Eğitimden meslek seçimine kariyer hedefinden aile yaşantısına dek hayatının her adımını planlama, eş zamanlı başarıyla yürütme yeteneğine ve cesaretine sahip Türk kadınının hak ettiği yeri elde edeceğinden şüphem yok.

 


 


Kadın ya da erkek iş hayatındaki herkes zorluklarla karşılaşıyor. Sizin bir kadın olarak karşılaştığınız sorunlar nelerdi?  
Sırf kadın olduğum için karşılaştığım, erkeklerin karşılaşmadığını düşündüğüm ayırt edici bir sorun olmadı. Bu biraz da benim bakış açımdan kaynaklanıyor olabilir. Sorunları çözmek, soruna bakışınız ve değerlendirmenizle doğru orantılı. Her sorunun içinde alınacak bir ders ve tecrübe hanenize eklenecek maddeler olduğunu düşünüyorum. Çözüme giden yolda soğukkanlı olarak alternatifleri değerlendirmek ve en doğrusunu tespit etmek iş hayatının olmazsa olmaz kurallarından biri. Dolayısıyla kadın erkek farkı olmaksızın kariyerinin peşinden giden herkes kadar benim de sorunlarım oldu ve çözümleri bulundu.

 

 

 


Kadın olmanın artılarını hissettiğiniz durumlar oldu mu? Bu konuda neler anlatabilirsiniz? 
Kadının erkekten daha zengin bir tabiata sahip olduğunu düşünüyorum. Bunlar arasında birden fazla işi bir arada yapabilme ve iletişim becerileri yer alıyor. Aynı anda hem analitik hem de bütüncül yaklaşabiliyor, iş hayatında, erkeklerin de olduğu gibi, çok değerli katkılarda bulunuyorlar. İçinde bulunduğumuz çağ, her bireyin çok yönlü düşünme özelliklerini geliştirmesinin şart olduğu bir dönem. Her şey çok hızlı, sonsuz bilgi kaynağı var ve dinamikler sürekli değişiyor. Kadının düşünme biçimi yaş ve konumdan bağımsız olarak, erkekten bir adım önde olduğunu düşündüğüm özelliği de çok yönlülük. Erkek bir konuya çözüm bulana dek yalnızca ona odaklanıyor, kadın ise pek çok konuyu aynı anda idare ederek üzerinde düşünme ve çözüm bulma özelliğine sahip. Benim de bir kadın olarak artısını en çok hissettiğim özellik bu çok yönlü bakış açısı.

 

 

 


Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir? 
Kadın olmanın doğal olarak bazı bariyerler getireceğine inanmadan, hatta bunu hiç akıla getirmeden çalışmak faydalı olacaktır diye düşünüyorum. İşe odaklanıp, sırf kadın olunduğu için cam tavanlara çarptığımızda ise durumu o zaman değerlendirmemizde fayda olduğunu düşünüyorum. Yani başımıza gelmeden kadın olduğumuza ilişkin bir ayrımcılığa uğrayacağımızı düşünürsek, baştan kaybederiz. Genç iş kadınlarına ve adamlarına tavsiyem; çalışmaları. Bunun yanı sıra kariyerleri için sürekliliği olacak, gerçekçi hedefler koymaları. Gerçekçi hedef koyabilmek için de kendi özelliklerini iyi tanımak, kişisel analizini iyi yapmak gerekiyor. Ayrıca kendi kariyer uzmanlıklarından bağımsız, başka bir konuda sürekli bir hobi ya da uğraş bulmalarını da tavsiye ediyorum. İş hayatının aklımızı yorduğu, tıkadığı anlarda bu uğraşıya odaklanıp düşünceleri temizlemek, kendine vakit ayırarak zihni berraklaştırmak mümkün olabiliyor.

 

 

 


Devletin kadın girişimcilere verdiği desteği yeterli buluyor musunuz?

 


 

Kamu tarafında kadın girişimcilere verilen desteğin yeterli olduğunu söylemek çok zor. Bu alanda daha çok teşvik çalışmaları yapılacağına inanıyorum. Ticaret odalarında kayıtlı kadınların oranı 1/10’dan daha düşük. Kadın girişimcilerin krediye erişim oranları da aynı ölçüde düşük seyrediyor.

Kadınların iş yaşamına katılması, istihdamda özgür ve eşit bir şekilde yer alması bir haktır. Mevcut eşitsizlik göz önünde bulundurulduğunda daha fazla teşvik olmasını gerektiğini görüyoruz. Kadın istihdamı için çalışanlara çocuk bakım teşviki verilmesi de gerekir. Diğer taraftan siyasette ve karar alma mekanizmalarında daha fazla kadın olması için yasal kota ve tam eşitlik mekanizmaları da desteklenmeli. Fırsat eşitliğine yalnızca maddi değil manevi olarak da destek olunmasına ihtiyacımız var.

 

 

 


İş hayatındaki kadınların şikayetçi oldukları konulardan biri de kadın yöneticiler. Kadınların iş hayatında hemcinslerine zarar verdiği şeklinde bakış açısı mevcut. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? 
Bunun doğru olduğuna inanmıyorum. İş hayatımda birbirine zarar vermeye çalışan hem kadınlara hem de erkeklere rastladım. Cinsiyetle pek bir alakası olduğunu düşünmüyorum, sanırım tamamen karakterle ve hayata bakış açısıyla ilgili bir konu. Bence tüm çalışanlara esas zarar veren şey bu gibi cinsiyetçi bakış açıları. Sırf kadın olduğu için bir yöneticinin çalışana zarar vereceğini düşünmek kırılması gereken bir önyargı. Bence artık iş hayatının kriterlerini kadın – erkek kavramları üzerinden değil, yönetim süreçlerinin iyileştirilmesi, çalışan memnuniyetinin sağlanması konularında çağdaş ve yaratıcı fikirler, başarılı uygulamalar üzerinden konuşmalıyız. Her bireyin eşit haklara sahip olduğu, emeğinin karşılığını aldığı, kuruma katacağı değeri artırdığı, kurumlar arası rekabetin de insana, çevreye ve sektöre verdiği değerler üzerinden ilerleyeceği çağdayız.

 

 

 


Gayrimenkul sektöründe kadın ve erkek bakış açıları arasındaki farklılıklar nelerdir?

 


 

Kadın ve erkek çalışanlar iş konularını farklı şekillerde ele alabiliyor, farklı tarzlarda çözüm önerileri getirebiliyor. Kadınlar genelde uzun vadeli, düşük riskli, güvenilir ve sürdürülebilir çözümler getirme eğilimindedir. Araştırmalar kadınların detaylara hakimiyetle ön plana çıkan bu farklı bakış açısı nedeniyle şirketlerin yönetim ekiplerine daha fazla kadını dahil etmeyi istediğini gösteriyor. Kadınların iş dünyasında başarılı olmalarını açıklayan takım çalışmasına yatkınlık, duygusal zekâ, empati kabiliyeti, aynı anda birden çok görevi yürütebilme, iletişim yeteneği gibi birtakım davranışsal özellikler de var. Erkeklerin de konsantre olabilme becerileri ve risk alma kabiliyetleri de çok büyük değer katıyor. Aslında bunlar çok genel varsayımlar, her durumda aynı olması gerekmez.

 

 

 


Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur? 
İş yerime yakın olması benim için çok önemli. İşim ve evim arasında mekik dokuduğum için uzun süre trafikte vakit geçirmek benim için kabul edilemez. Bir de yalnız yaşamama rağmen büyük bir evde oturmayı tercih ettim. Çok fazla eşyam var, her kadın gibi doğal olarak yeterli sayıda odaya ihtiyacım var.

 

 

 


Evinizi dekore ederken gözettiğiniz olmazsa olmazlar nelerdir? 
Rahatlık benim dekorasyondaki anahtar kelimem. Bunun yanı sıra herkeste olduğu gibi benim de kendi beğenilerim doğrultusunda bir uyum ve şıklık kriterlerim var. Evimin gerek dekorasyon gerekse diğer özellikler bakımından beni en çok rahatlatacak yer olması gerektiğini düşünüyorum. Büyük şehrin, yoğun ajandamın ve hayatın hızlı akışının arasında rahat, keyifli zaman geçirmek üzere ilk tercihim olacak bir mekanda yaşamayı seviyorum.

 

 

 


Moda gelir geçer. Sizin evinizde her daim görmekten hoşlandığınız parçalar, taşındığınız her eve götürdüğünüz eşyalar nelerdir? 
Öncelikle çerçeveler ve tablolarım benim için vazgeçilmez değer taşır. Kendi yaşam tarihimi simgeleyen ve değişmez değere sahip olan eşyaları kişiliğimin tamamlayıcı unsurları olarak görüyorum. Bu yüzden çerçeve ve tablolarım yaşadığım yere benimle beraber gelir.

 

 

 


İstanbul’da oturmak için hangi semti ve neden seçersiniz? Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?

 

 

 


Benim için ulaşım kolaylığı çok önemli. İşim neredeyse ben de onun yakınında yaşamak isterim. Yatırım için yeni gelişen yerleri takip etmeye çalışıyorum. Bunun yanı sıra yine ulaşım olanaklarına dikkat ederim, konutun toplu taşıma hatlarının üzerinde olup olmaması önemlidir. Konuya semt bazında değil gelişme bazında bakıyorum. İstanbul çok büyük bir şehir, her geçen gün yeni ve cazip noktalarını keşfetmeye devam ediyoruz. Herkesin gözü bugüne dek cazip görünmeyen ancak çeşitli düzenlemelerle gelecek vaat eden noktaların üzerinde.

 

 

 


Ev seçerken nelere dikkat edersiniz?

 

 

 


Mesleğim gereği olsa gerek, önceliği yatırımcı firmaya veririm. Firmanın güvenilir, kendini kanıtlamış, köklü bir geçmişe sahip olması yapacağı projenin de teminatıdır. Ayrıca mahal listesi de benim dikkat edeceğim noktaların başında gelir. Diğer bir deyişle, inşaatta kullanılacak tüm malzemeler (döşeme ve duvar kaplamaları vb) kaliteli olmalı, özenle seçilmelidir. Projenin konumu ve konsepti de benim için önem taşır zira insanlar artık sadece bir ev değil, yaşam tarzı arayışındalar. Evleri kişiliklerinin bir yansıması olarak görüyorlar. Konforun maksimum olmasının yanı sıra çevreciliğin ön planda tutulması da kriterlerim arasında yer alır.

 


 


Son dönem modern yaşam alanlarında sizce kadınlar ve çocuklar için neler projelere neler dahil olmalı?

 


 

Bence tüm bireyler için en önemlisi kent yaşamının içinde unutulan doğa ile temas kavramını da hayatın bir yerine koyabilmek. Çirkin yapılaşma ve kirli kentlerin en büyük problemlerimizden biri olduğu günümüzde, herkesin yaşadığı yerin çevresinde temas edebileceği yeşil alan, vakit geçirebileceği açık hava bölgeleri olmalı. Ağaçların isimlerini bilmeyen bir nesilden çevreyi korumasını bekleyemezsiniz. Bu bilinci yerleştirebilmek için de çocuklarımızın doğayla ve zenginlikleriyle sıkça temas edebilecekleri, açık hava aktivitelerini gerçekleştirebilecekleri alanlar bulabilmesinin şart olduğunu düşünüyorum.

 

 


Yaşamınızda bir kadın olarak evde zamanı en çok siz geçiriyorsunuz bu sebeple evde ve site yaşamında nasıl bir konfor ve kolaylıklar olsaydı tercihlerinizi daha rahat yapardınız? 
Açıkçası ben evde neredeyse hiç zaman geçirmiyorum. Öte yandan yaşadığım her yerde benim için konfor, temizlik ve güvenlik önemlidir. Bunları sağlamaya özen gösteriyorum ve üretkenliğimi artırdığına inanıyorum. Evde az ya da çok vakit geçiren herkesin bu kavramları önemsediğine eminim. Barınma ihtiyacı temel ihtiyaçlarımızdan biri ve huzurla karşılarsak yaşama dair diğer kararlarımızı da alırken temelde aklımızı kurcalayan bir sıkıntıdan kurtulmuş oluyoruz. Akıllı ev teknolojileri ile her geçen gün evlerimizde konfor temizlik ve güvenliğe yönelik yeni çözümlerle tanışıyoruz. Teknolojinin bizlere evimizde de fayda yaratan yönde gelişmeye devam edeceğine inanıyorum.

 

 

 


Ev satın alma kararında bir kadın olarak etkili olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Kendi evimi kendim aldığım için, evet. Ancak burada sorulan soru; aile için ev almaksa, elbette ki kadınlar bu konuda belirleyicidir. Günümüzde kadınlar kadar çocukların ihtiyaç ve istekleri de karar alınması noktasında etkili oluyor. Bunun yanı sıra kadın erkek her tüketici bilgi kaynaklarının genişliği sayesinde satın alma kararlarını verirken pek çok konuda bilinçli olmaya başladı. Satın alma kararı çok sayıda etkenle alınan bir karar. Evi aile için alıyorsanız her bireyin bu kararda mutlaka biraz etkisi oluyor. Çocukların yaşı karar almaya uygun olmasa dahi, ebeveynler çocuklarının iyiliğini düşünerek karar verirken aslında onların da bu seçimde bir etken olmasını sağlıyorlar. Evi kullanacak kişi ya da kişilerin elbette satın alma kararında etkisi var. Pek çok araştırma gösteriyor ki, yalnızca erkeğin kullanacağı bir şey bile satın alınsa, bu kararda kadının mutlaka bir etkisi oluyor. Yalnız yaşayan erkek bile satın alma kararında çoğu kez yakınındaki bir kadına danışıyor. Her sektörde olduğu gibi bunda da kadının karar mekanizmasında ağırlığını koyduğuna eminim.