Neslihan Balkan 'İnandığınız şeylerin peşinden koştuğunuz sürece başarı da kendiliğinden geliyor'

Sevgili Genç, vizyoner ve başarılı kadın Lider Neslihan Balkan konuğumuzdu

Sevgili Genç, vizyoner ve başarılı kadın Lider Neslihan Balkan konuğumuzdu. Tüm kadınların örnek alması gereken bir hayat serüveni içinden başarıyla çıkmış olan Sevgili Balkan Kadınlardan asla vazgeçmemelerini istiyor. Balkan şu anda Temeltaş gayrimenkul geliştirme ve proje yönetimi şirketinde Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyor.. Söyleşimiz Perşembe gününüzün umudu olacak, eminiz!



 

Türk toplumunda kadının geldiği noktayı kadınca emlak okurları için yorumlayabilir misiniz?

Cumhuriyet tarihinden itibaren kadının ülkemizdeki yeri ve konumu çok daha farklı bir noktaya geldi. Yeterli mi derseniz; tabi ki eksiklikler, yanlışlıklar, olması gereken ve olmaması gerekenler var ama toplumun geneline baktığınızda, kadın gücünü her sektörde, her alanda, evinin içinde, kocasının arkasında, şirketinde ve yaptığı işlerde gösteriyor. Ayrıca kadın zarafetini, kıvrak zekâsını, iş bilirliğini, azmini ve gücünü her alanda gösteriyor. Toplumun geneline baktığınız zaman çok daha iyi yerlerde olacağımızı düşünüyorum. Ama şunu belirtmeliyim; hep beraber güzel yerlere geldik ve gelmeye devam edeceğiz.

İş kadını olarak başarı serüveninizden bahsedip, sizin gibi olmaları için gerek iş gerek sosyal hayatta kadınlara ne tavsiye edersiniz?

Hiçbir şey bir günde olmuyor, gerçekten meşakkatli bir yolda yürüdüm ve benim gibi birçok kadının olduğuna inanıyorum. Önümüzü kesenler oldu, yapmamamız gerektiğini söyleyenler oldu... Ama azim ve inanç olduktan sonra başarı geliyor zaten.

Bir erkek yapabiliyorsa ben neden yapamayayım? Benim ondan ne eksiğim var? Onun da iki eli, iki ayağı var, benim de. Ayrıca benim zekâm ondan daha üstün yeri geldiğinde. Biz her zaman kafamıza koyduğumuzu, doğru bildiğimizi yapacak kapasiteye sahip insanlarız. Güneydoğu bölgesinde doğmuş, büyümüş ve görücü usulü ile evlendirilmiş bir insan olarak ev hanımlığından, annelikten (tabi ki anneyim ve bu hayatım boyunca sahip olduğum en büyük gururum) ayrı olarak bu hayatta bir birey olduğumu, sadece temizlik yapmak ve yemek yapmak için dünyaya gelmediğimi hep kendi kendime söyledim, başkalarının çizdiği kaderi ben oynamayacağım dedim.

Sıfırdan başladım. Birçok kadın arkadaşım ve kadın girişimcilerle konuştuk, ‘kafaya koyduğumuz şey, doğru bildiğimiz şey’ noktasında birleştik. İş hayatıma Çağrı merkezi Müşteri Temsilciliğinden başladım. Çalışarak, azmederek, iş gücümü yükselterek, daha ince düşünerek, yaptığım işe zarafet, görsellik, neşe ve enerji katarak bu günlere geldim. Çağrı merkezinden ve satış temsilciliğinden, son olarak inşaat sektörüne girdim. ‘’Nasıl yani bir kadın inşaat sektöründe ne yapabilir?’’ dediler. Aslında biz kadınlar olarak bu sektörü süsledik, neşelendirdik. Gelen müşteriler de bizim enerjimizden etkilenerek ‘’evet işte bu olmalı!’’ dediler. Siz kendi hayalinizde yaşattığınızı müşteriye zaten yaşatıyorsunuz dolayısıyla inandığınız şeyi hayal edebilirsiniz inanmadığınız şeyi satamazsınız.

İnandığımız şeylerin peşinden koştuğumuz sürece başarı da kendini getiriyor. Çalışan bütün kadınların destekçisiyim. İşe alımlarda biraz pozitif ayrımcılıkla, kendi ispatlamak isteyen, bir şeyler hedefleyen,  potansiyeli olan ve maddi açıdan sıkıntı yaşayan kadınlara öncelik tanıyorum. Çok iyi yerlere gelen, çok para kazanan ve kendi hayatını kuran birçok kadın arkadaşım oldu. Bu bir başarı mıdır? Kadının ve özellikle de annenin gücü her yerde, toplumda, ailede, bir çocuğun eğitiminde varlığını gösteriyor. Kızlı erkekli bütün kişileri büyüten ana değil midir? Ananın zihniyeti neyse, toplumun zihniyeti de odur. Anne kadındır, kadın üretkendir. Bir kadına dal verin o size ağaç yapsın, meyve verdirsin. Kadın her şeyi geliştirir ve büyütür. Yeter ki bu enerjisini yaptığı her işe yansıtsın.



 Birazda inşaat sektörüne değinelim, Temeltaş Gayrimenkul Geliştirme olarak sorumlusu olduğunuz projelerden biraz bahseder misiniz?

Temeltaş Gayrimenkul bizim ana merkezimiz, yaklaşık 150 çalışanımız var. Şirketimiz, yatırım danışmanlığı yapan bir şirket ve ayrı olarak proje geliştirme ve yönetme ayağımız var. Proje ayağımızda yüklenici firmalarla anlaşırız;  inandığımız, güvendiğimiz, gelecek gördüğümüz, yatırımcılara iyi para kazandıracağını düşündüğümüz projelerde ekibimizi kurar, satışımıza başlarız. Birçok proje şuanda bizim satışımızda; Fortis İstanbul, Future Park ve Pırlanta Göztepe. Temeltaş Gayrimenkul olarak bitmiş projelerin pazarlamasını da yapıyoruz.

Bu projeleri alırken öncelikle firmanın güvenilir olmasına özen gösteriyoruz. Çünkü arkamızda çok büyük yatırımcı desteği var. Hiçbir müşterimize kısa günün kârı, para kazanayım diye bakmıyoruz. Amacımız müşterilerimize doğru daireyi, doğru fiyatlandırma satmak. Müşteriyi kazandığımız takdirde her yerde her zaman bizim yanımızda olacağına inanıyoruz. Doğru bulmadığımız, inanmadığımız projelere girmiyoruz. Çok ciddi gözlemler yapıyor, yatırımcılarımızın para kazanmayacağını düşündüğümüz projelere girmiyoruz.

Mütekabiliyet yasasının satışlara bir etkisi oldu mu? Bu yaşadığımız süreci değerlendirerek yabancı yatırımcıların Türkiye konut piyasasına olan ilgisi ne durumda?

2012 yılı itibarıyla özellikle Ortadoğu yatırımcıları İstanbul’a büyük ilgi gösteriyor. Şu sıralar ülke çok ciddi sıkıntılar yaşadı ve herkesin aklında şu var. Şimdi ne olacak? 15 Temmuz günü aldığım maillerde, mesajlarda yabancı yatırımcıların  ‘’Türk’ün gücünü bir kez daha gördük, bu ülkeye hiçbir şey olmaz, doğru yere doğru yatırım yaptığımızı görmüş olduk. ‘’ diyerek ayakta alkışlayıp, tebrik mesajı attıklarını gördüm. Gayrimenkul piyasası ve genel ekonomik süreç normalleşmeye başladı ve inanıyorum ki en az hasarla atlattık.

Yatırımcılar en çok hangi bölgeleri tercih ediyorlar? Tercihlerinde nelere dikkat ediyorlar?

İstanbul’da sattığımız hiçbir mülkün değer kaybettiğini görmedim. İstanbul gerçekten gün geçtikçe değer kazanan bir şehir. Lokasyon olarak düşünürsek yatırımcı için 3. Havalimanı, 3. Köprü, Esen yurt bölgesi, Hadım köy tercih edilen bölgeler. Kısa dönem alım satım düşünenler için ise lokasyonlar farklı oluyor.

 Türk vatandaşlarımızdan bir kısmı yabancı yatırımcılar içinden sitelerde oturan kişilerin siten profilinin bozulmasından/bozacağından tedirgin. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu sitelerde iki kültür birleşebilecek mi?

Yabancı müşterilerle kültürlerimiz farklı, hayata belki aynı pencereden bakmıyoruz ama herhangi bir zararları olduğunu ya da olacağını düşünmüyorum. Örneğin; Yaşadığım sitede konutların yaklaşık %30’dan fazlası Araplara satılmış durumda. Araplar Türkiye’den neden yatırım yapıyor? Hiçbiri gelip burada yıllarca oturmak için konut almıyor, sadece ülkeleri ilerde bir Mısır ülkesi olursa, bir Suriye olursa diye Türkiye’ye yatırım yapıyorlar.

Günde en az 10 Arap müşteri ile aynı masaya oturuyorum ve soruyorum ‘’siz buraya büyük yatırımlar yapıyorsunuz. Hepiniz gelip buralarda oturmayı mı düşünüyorsunuz? Cevapları ise şu şekilde  ‘’İlerleyen dönemde ülkemizden para çıkaramaz hale gelirsek burası bizim teminatımız, buradan aldığımız mülkü satar, para elde ederiz.’’

Arapların amacı sadece ilerde yaşayabilecekleri bir sıkıntıda kendilerini güvenceye almak. Yine oturduğum siteden örnek verecek olursak Araplar bırakın zarar vermeyi, oldukça çekingenler. Herkes rahat olsun. Pozitif bakalım. Ülkemize döviz giriyor, kalkınıyor, para kazanıyoruz. İnşaat sektörü ülkemizin bel kemiği konumunda. Yurt içi de olmak üzere, yurt dışından yatırımlarla sağlanan döviz bizim için çok ciddi kaynak oluyor.

 Konut alımında nelere dikkat ediyorsunuz?

Oturmak için alıyorsam çok farklı, yatırım için alıyorsam çok farklı. Yatırım için alıyorsam çabuk elden çıkarabileceğim al sat yapabileceğim, lokasyon avantajı olan ve hızlı para kazandıran yerler benim için önem arz ediyor

Fakat oturacağım yer ise mevzu, Evin geniş olması, balkonu olması, güvenliği olması ve toplu taşıma yakın olması lazım. Derler ya aslan yattığı yerden belli olur. Binanın sağlamlığı da çok önemlidir. Allah korusun deprem ülkesinde yaşıyoruz. Evimin yakınında spor salonu, havuz ve AVM bulunması ve özellikle iş yerime yakınlığı çok önemli.

Bir evden taşınırken daima yanınızda götürdüğünüz parçalarınız var mı?

Olmaz mı? Çok çabuk vazgeçtiklerim de, hiç vazgeçemediklerim de var. Mesela bir dressuarım var, onu her gittiğim yere özellikle koridorda bulundururum. Çünkü aynaya bakmayı seven bir insanım. Bir de koltuğum vardır vazgeçilmez olan, kılıfı eskise değiştirip kullandığım.

Konut alımında kadınların karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?

Tabi ki. Koskoca Arap Şeyhleri geliyor, her şeye tamam diyoruz’’ ama adam önce karıma sormam lazım ‘’deyip, bizden 1 gün süre istiyor; karısı tamam derse evi alıyor. Bırakın Türkiye gibi demokratik bir ülkeyi, Suudi Arabistan’da bile kadının gücü inanılmaz. Onlar da gizli güçler. Konut alımında erkekler ya eşleriyle gelip bakarlar ya da bakıp eşlerine sorup öyle karar verirler. Hiç bir zaman ‘’eşim bana karışmaz’’ diyen olmadı. Bugüne kadar yaptığım satışlarda bunu diyen kişiler bir elin parmaklarını geçmez. Yuvayı dişi kuş yapar kadın huzurlu olmazsa, karşısına huzur veremez. Kadının cumhuriyetidir ev.

Kadınlara son olarak hayatla alakalı son sözünüz nedir?

Vazgeçmesinler... Ayaklarına taş takılsa da, umutlarını yitirseler de... Bu meşakkatli bir yol. Ben araç kullanırken bile trafikte zor analar yaşıyorum. Öyle bir ülkede yaşıyoruz. Biz birbirimize destek olalım. Hayallerimize yürüyelim demiyorum.. Koşalım!