Osmanlı'nın Finansörü BALTAZİ'nin ülkeyi yönettiği semt TOMTOM Gardens, Ekonomiye Katkı Sağlayan Projesi ile Dikkat Çekiyor


"Hayalimizde 15 yıldır Beyoğlu’nda yani gerçek İstanbul’da bir proje gerçekleştirmek vardı. Tarihi dokuya yakışır, görkemli, büyük ölçekli ve örnek bir proje olmasını istiyorduk. Hayallerimiz büyüktü ve çok şey istiyorduk. Okul arkadaşım Ecmel ile karşılaşıp gözlerindeki o heyecanı gördüğümde, aradığımız projenin Tomtom Kaptan Sokak’ta tarihe adını yazmış bu bölgede olduğunu anladık. Üstelik hayal edemeyeceğimiz kadar güzel bir avlusu da vardı. Bize sadece tarihin derinliklerinde gizli kalmış bu cenneti ortaya çıkarmak kalıyordu. Üç yıl önce başladığımız bu yolculukta bir “hayal”, Türkiye’nin en iyi konut projesi ödülünü alan bir “gerçek” oldu. İşte bu sözlerle anlatıyor projenin başlama şeklini Hakan KODAL... "





Krea Sirius Gayrimenkul  bu proje ile 100milyon doları geçen  yatırım yapılıyor, sadece binalara yatırım yapılmıyor çevresine'de dokunuyorlar mahallenin çevresindeki işyerlerinin ekonomisinede katkı sunuyor. En önemlisi tüm ihtiyaçları mahallenin içinden çevresinden satın alarak o bölgenin dolayısıyla Türkiye'nin de ekonomisine katkı sağlamış oluyorlar. Recidence'ların hergün bir tanesinin yapımına başlandığı bu günlerde böyle farklı bir proje ilgimizi çekiyor, Tıpkı eski Osmanlı mahallelerindeki gibi büyük avluları olan şehrin içinde fakat sanki başka bir yerde yaşıyormuşsunuz gibi çok büyülü, huzurlu bir mahalle yaratmışlar. Avlusunda şadırvanı akan, camiden ezan sesini duyarken bir yandanda kliseden çan sesini duyduğunuz bir çok dinden ülkeden insanın bir arada yaşadığı bir mahalle. Bu mahalle'nin stratejik bir özelliğide var oda, zamanında Osmanlı'yı finanse eden en büyük ailelerinden biri olan Baltazi Ailesi’ne aitti. Osmanlı Bankasının kurucusu, Osmanlı’yı finanse eden en zengin aile burada oturuyormuş. Yani Osmanlının finans yönetimi bu mahalleden yapılmış. Şimdi ise çevresine çevresindeki işyerlerine, halkın dolayısıyla Türkiye'nin ekonomisine katkı sunuyor.

Neden bu semti seçtiniz, neden buradasınız? Tarihi bir semt…

Burada olmanın inanılmaz avantajı var bizim için, Kanyon'dan ofisimizi bile buraya taşıdık, bizim için radikal bir karardı. Esasında dört yıl önceye gitmek lazım, 2012 yılında önemli yatırımlarımızı bu bölgeye çekmeye karar verdiğimizde, dostlarımız bize deli misiniz demişti. Sonuçta burası Tophane’ydi insanların gözünde. Herkesin buralardan geçmeye korktuğu bir zamanda biz bu bölgeye gelip çok özgün bir proje ile yatırım yapma kararı aldık.

 

Zaten uzun yıllardır Beyoğlu'nda bir şeyler yapmak istiyorduk ki, bu çok arzu ettiğimiz bir şeydi. Doğru yerden girmek çok önemli idi, burada bunu yapabileceğimizi düşündük dört yıl önce. Bu bölge prim yapmamış. Algı her şey esasında, belirsizlik ve soru işaretleri sebebiyle bölge değerinin altındaydı. Biz bunu gördük. Hemen aşağıya Galata Port projesi yapılıyor. Yukarısı Beyoğlu, bir tarafı Çukurcuma, Cihangir, bu bölgede yaşayan birçok insan var ama bu bölge 2012’de algısı hala iyi olmayan bir bölgeydi.



Bölgenin tarihine baktık, inceledik, 1890 ile 1960 yılları arasında bu bölge İstanbul'un en pahalı semtiymiş. Çünkü Osmanlı döneminde bütün büyükelçilikler burada; Venedik Sarayı, İtalyan Büyükelçiliği, Rus Büyükelçiliği, Fransız Sarayı, hemen yukarımız Fransız Büyükelçiliği, Hollanda Büyükelçiliği… Sadece bizim etrafımızda yedi tane büyükelçilik varmış. Şimdi bunlar başkonsolosluk.
Ayrıca bu bölgede birçok yabancı okul var. Bizim binalarımız içinde Yugoslav okulu ve Avusturya-Macaristan okulu var. Bu okullar bizim satın aldığımız binalarda yer almış.

Satın aldığımız binalardan bir tanesi de o zaman Osmanlı'yı finanse eden en büyük ailelerinden biri olan Baltazi Ailesi’ne aitti. Osmanlı Bankasının kurucusu, Osmanlı’yı finanse eden en zengin aile burada oturuyormuş. Böyle bir semt Paris'te, Milano'da olsa o şehirlerin en pahalı semti olur. Ayrıca Karaköy'e, Beyoğlu'na çok yakın. Böyle özellikleri olan bu bölgenin bu fiyatlarda olması şaşırtıcı idi. Bu doğrultuda bu bölgeye yatırım yapmaya karar verdik. Ama tarihi dokuya tamamen sadık kalarak…

 

Bir başka şansımız da; birçok binanın burada henüz restore edilmemiş olması idi. Eski haliyle bırakıldığı ve oturum olmadığı için bu binalarda çok hızlı satın alma, çok hızlı büyüme şansımız vardı. Hâlbuki böyle bir büyüme örneğin Nişantaşı’nda yapılamaz. Bu bölgede bir rekabet de yoktu. Talep de, arz da yoktu. Bu bizim büyümemizdeki en büyük şans oldu. Bugün projemizde on yedi binaya geldik. Yaklaşık 20 bin m2’ye genişledik. Beyoğlu ölçeğinde 20 bin m2 oldukça iyi bir alan. Şunu gördük, arz olmaması sebebiyle talep de yokmuş. Biz özgün ve tarihi dokuya sadık kalarak geliştirdiğimiz projenin arzıyla beraber talebi de yarattık ve bugüne kadar çıkardığımız bütün üniteleri sattık.


Bizim projemizle birlikte Beyoğlu’nda oturmayı arzu eden birçok insan buraya taşınmaya başladı. Beyoğlu'nun en güvenli, en korunaklı, ulaşımı en kolay ve en nezih mahallesi Tomtom Mahallesi oldu.

Buraya gelirken büyüyebileceğimizi düşünmüştük. Ama büyümek sadece içinde bulunduğumuz mahallenin binalarını onarmakla olmuyor. Esasında içinde bulunduğunuz çevreyi de beraberinde değiştirmeniz ve bu algıyı da değiştirmeniz gerekiyor. Sizinle beraber mahalledekilerin de bu yenilenmeyi ve özgün dönüşümü sağlayacak projeyi sahiplenmesi başarıyı getiriyor.

 
2014'de baktık ki biz belli bir ölçeğe geliyoruz, araştırmaya başladık.
Tomtom Mahallesinin yakın çevresinde butikler, sanat galerileri, tasarım dükkanları, restoranlar ve kültür-sanat merkezleri bulunduğunu ve mahallenin bir çekim gücü yaratabileceğini gördük. Çevremizi de değiştirmeye, mahalleyi dönüştürmeye karar verdik. Burada bir kentsel dönüşüm başlamıştı, bizimle bu daha da hızlandırılmış oldu. Ayrıca “Tomtom Kaptan Cami”nin de dış cephesini restore ettik. “Postacılar Yokuşu” için de bir restorasyon projesini onaylattık, alt yapı Belediye tarafından, üst yapı da bizim tarafından yapılacak.

Biz gayrimenkul geliştirici, yatırımcı olarak sadece kendi binalarımızı değil, çevreyi de sahiplenerek bir proje yapalım istemiştik.
Buradaki mağazalarla işyeri sahipleri ile bir platform oluşturduk. Öte yandan bölgelerdeki zanaatkar ve esnafı da işin işine kattık. Projenin işlerini eğer mahallemizde o işi yapan bir iş sahibi varsa örneğin demir işimizi komşumuz olan bir demir ustasına yaptırıyoruz. Onlara da iş imkanı sağlamış oluyoruz. Şirketimiz ofisi için bile her şeyi bu mahalledeki tasarım mağazalarından satın aldık.

Gayrimenkul piyasasına baktığımızda neden diğerleri gibi büyük residence’lar değil de böyle bir mahalle ile ilgileniyorsunuz? Bir mahalleyi yeniden yapılandırıyorsunuz?

Biz,2013 yılına kadar toplam bir buçuk milyon dolarlık projelere imza attık. Büyük ölçekli rezidans projeleri yaptık, alışveriş merkezleri yaptık, İstinye'de yine 200 milyon dolarlık bir proje yaptık (List İstinye). Üstünde rezidans altında alışveriş merkezleri yapabilirdik. Uzun vadede bir problem yok ama kısa vadede sıkıntılı olabileceğini düşündük. Ayrıca yeterli alım gücü oluşana kadar büyük projelerden uzak kalmaya karar verdik. Biz şehir içinde ve Beyoğlu’nda kalmak istedik. Galata Port açıldığında bu bölge herkesin olmak istediği yer olacağını düşündük.


2013 yılında yaptığınız bir araştırma ile AVM'lerden çıkma kararı aldınız.
Neydi bu araştırmanız neden çıkma gereği duydunuz?
 

AVM'lerle ilgili büyük fonların yavaş yavaş kendi ülkelerine çekildiğini gördük, sonra yabancı sermayenin girmesi artık çok zorlaştı. Rekabetin de bilinçsizce arttığını gördük. Daha butik projeler yapmayı kararlaştırdık. Rekabetin olmadığı daha değerli tektaş pırlanta gibi değerli bir proje yapmayı uygun bulduk. Bu proje ile küçük bir ” ticari yapı” da oluşturuyoruz. Buranın beş bin metrekaresi “alışveriş caddesi” gibi bir yer olacak.

 

Öte yandan bu yıl kasım ayında İKSV Tasarım Bienali yapılıyor. Bienalde bizim mahallemiz örnek yaratıcı mahalle seçildi. Bu mahalledeki tasarımcıları da örgütlüyoruz. Aslında bu bölgenin kalkınma ajansı gibi çalışıyoruz. Tomtom Mahallesine yeni markalar mağaza açmak için bizimle iletişime geçiyor.


Eylül'de “Tasarım Sokakta” Tomtom Sokak'ta

Eylül'de Tasarım Sokak’ta organizasyonunu gerçekteştiriyoruz. Bahar Korçan’la birlikte aksesuar ve moda tasarımı ile yaklaşık yüz marka ve tasarımcı Tomtom Kaptan Sokakta, İtalyan Lisesi'nin içinde ve civar sokaklarda buluşuyor. 24-25 Eylül’de Tomtom Mahallesinde büyük bir Tasarım Haftası yapacağız. Her yıl yapılacak bir organizasyon olacak. Katılacak tasarımcılar arasında bu mahallenin tasarımcıları da olacak. Biz gayrimenkul projemizden çok mahallenin kendini pazarlamasını destekliyoruz.

 
Mahalle kültüründe birlik ve beraberlik için aynı fikirde olmamız gerekmiyor, biz bu sokakta onu görebiliyoruz. Kültürü bu mahallede diyalog kurarak farklılıklara saygı duyarak hep birlikte saygı içinde demokrasi içinde yaşamı sağlayabiliyoruz.

Tomtom Gardens; Tomtom Kaptan Sokak’ta, Beyoğlu’nun tam ortasında, gizli bahçelerin, avluların etrafında orijinal tarihi görüntü ve dokuya uygun olarak yenilenmekte olan cepheleriyle, dönem mimarisinin taş, ahşap ve ferforje ile uyumunu yansıtan bir yaşam alanı projesi… Binaların isimlerinden de anlaşılacağı üzere; Ecole Yougoslave, Şakir Efendi, Şükrü Efendi, Azarian, Baltazzi, Italia ve Dakar Apartmanları Tomtom Gardens, tarihten bir kesiti aynı görkemi ile tekrar hayata geçirmek üzere kurgulandı, başarıldı, başarıyla devam ediyor.

Bünyesinde konutlar, ofisler ve dükkanları barındıran ve dört etaptan oluşan Tomtom Gardens, İstanbul’un görkemli ve asil dönemini yansıtacak, İstanbul’a yakışır, örnek bir yenileme projesi!. Tomtom Gardens’ın yerleşim birimlerinin ikinci ve üçüncü etaplarını oluşturan; Baltazzi, Azarian, Italia ve Dakar Apartmanları’nın da içinde bulunduğu dört bina bu onyedi binamızın içinde yer alıyor. İtalyan peyzaj mimarisinden esinlenerek düzenlenen avluları, sadece Tomtom Gardens sakinlerinin kullanımına açık.


Bugüne kadar geliştirdiğimiz tüm gayrimenkul projelerimizle yatırım yapmaya karar verdiğimiz bölgelere daima büyük katma değer sağladık. O bölgenin yaşam kalitesini de hem fiziken, hem sosyal açıdan geliştirdik.
Örneğin; Göktürk- Kemerburgaz daha sonra İstinye, Çekmeköy, Pendik’te gerçekleştirdiğimiz gayrimenkul projeleriyle bölgeye değer kattık. Şimdi de TomTom Mahallesindeyiz. Çok özel bir yatırımla da Safranbolu’dayız. Bundan sonra da bu anlayışla devam edeceğiz. Ülkemizin tektaşı İstanbul’un hangi bölgesine gidersek hep çevre uyumlu, sosyal yaşama saygılı, çok özgün ve seçkin yatırımlar gerçekleştireceğiz.

gaste.tv

HABER/ NEŞE BERBER