Wicca ile Cadılık aynı şey midir?

Bir grup aynı olduğunu savunsa da, temelde aynı olup, ince bir çizgiyle birbirinden ayrılırlar

Bir grup aynı olduğunu savunsa da, temelde aynı olup, ince bir çizgiyle birbirinden ayrılırlar. Pek çok Wicca kendini Cadı olarak adlandırabilir ama bu, Cadılar için söylenemez.



Cadılık çok daha eskidir ve daha fazla bir adanmışlık söz konusudur.Geleneklere bağlı şekilde yaşarlar.Cadılık yüksek bir mertebedir. Wiccalık ise Cadılıktan türemiş bir inanış biçimidir.Modern cadılık olarak da adlandırılır.

WICCA cadılığın modern adıdır.Peki Cadılık nedir?Masallardan ve folklordan çıkan haliyle yaşlı, çirkin, kurbağa gözlü, uzun tırnaklı, büyük bir kazanın önünde sihirli içecekler hazırlayan bir kadın olarak resmedilir.Süpürgesine binip, uçarak çocukları yakalayan bir mahluk.Erkekler ise, insanlara büyü yapıp, gözleriyle olayları etkileyen kişiler.Genç kadınlar, kötü ruhlarla işbirliği içinde olup, büyü yapıp, insanları, zamanı dondurabilen kişiler olarak resmedilmiştir.Bunlar, özellikle film endüstrisinin yarattığı tablolardır.

Aslında Cadılığın bu anlatılanlarla alakası yoktur.Neyle alakalıdır, nedir o zaman?


Wiccanın kesin bir açıklamasını yapmak aslında zordur.Wicca, kökleri Pagan inanışına dayanan, doğanın merkezde yer aldığı bir inanıştır.Bir yaşam tarzı, gidilecek yoldur.Cadılığın diğer adı olarak da adlandırılabilir, Modern Cadılıktır.

Her Cadı, kendine ait bir yola sahiptir.Bu yol Wicca veya Cadılık olabilir.Wicca inanışına sahip olanlar, kendilerini Wiccan olarak adlandırırlar.

Cadı kelimesi genellikle negatif çağrışımları da beraberinde getirir.Bunda, Hıristiyanlığın, cadılığı kötülemesinin büyük etkisi vardır.Pek çokları Cadılık ve Satanizm(şeytana tapma)arasında ilişki görür ki, bu kesinlikle büyük bir hatadır.Bu kelimeler Wicca için kullanılamaz.Şeytan, Hıristiyanlık, Müslümanlık inanışlarında vardır.Wiccalar, şeytanın var olduğunu bile kabul etmezler .

Kendilerini Paganist olarak da adlandırırlar çünkü Wicca, Neopaganizm içinde bir akımdır.Örnek olabilecek diğer akımlar Şamanizm, Durudizm ve Asartu'dur.Cadılar daima Paganisttir ama her Pagan Cadı değildir.

İnsanlar genellikle kadınların Wicca olduğunu düşünse de bu doğru değildir.Erkekler de Wicca olabilir.Tahminlere göre Wiccanlar arasında, kadınlar, erkeklere nazaran daha fazladır.Bunun sebebi, dinlerdeki bağnazlığın, özellikle kadınları ikinci sınıfa düşürmesi ve erkek baskın yasaların çokluğudur.İnsanlar kadın ve erkek arasında bir uyum aramaktadırlar.Belki de bu nedenden Wicca, insanlar arasında, her geçen gün daha da popüler olmaktadır.

Kısaca Wicca, doğa tabanlı bir inanış şeklidir ve pek çok doğa inanışında olduğu gibi, Wiccada da sevgi, hayat, doğa ve maneviyat(spiritüalizm)vardır.

Wiccalığın merkezinde, Tanrı ve Tanrıca bulunur.Tanrıça Dünya ve Ay'da vücut bulur.Dünyadaki ürünleri meydana getirir.Wiccanlar, doğadaki mevsimler ve onların beraberinde getirdiği değişimlere değer verirler.Bu, ay devreleri için de geçerlidir.

Wicca, organize bir inanış değildir ve merkezinde bir lider yoktur.Buna rağmen Wiccalık ta Covenler(Türkçe kovan da denebilir) vardır.Bunlar, Cadı halksı olarak da adlandırılır.Coven, Ritüelleri, beraber yerine getirmek için en fazla 13 kişinin bir araya gelmesi ile oluşan gruptur.Bu ritüeller, bir başrahibe ve başrahip kılavuzluğunda yerine getirilir.Rahip ve başrahibe, grup üyelerinin, onların fikirlerini kabul etmeleri beklenen liderler değildirler.Onlar, daha çok öğretmen rolündedirler.

Bir Wicca, Coven olabileceği gibi, Solitary(yalnız) da olabilir.Solitary bir Wicca, her şeyi kendi öğrenir.Ritüelleri kendi başına gerçekleştirir.Bir Wicca, Coven veya yalnız(solitary) olabilir.Bunlardan birinin, diğerinden daha iyi olması diye bir durum söz konusu değildir.Çünkü önemli olan kişinin kendini nasıl ve hangi durumda daha iyi hissettiğidir.

Wiccada kutsal bir kitap yada uyulması geren kurallar listesi yoktur.Ama Wiccanın içinde, merkezde değişmeyen bir kural vardır.

Kimseye(kendine de)zarar vermediğin sürece ne istiyorsan yap.

(An it harm none, do as ye will)

Bu kural, Wicca kuralı veya Cadı Öğüdü olarak adlandırılır.Kulağa basit bir kural gibi gelse de değildir.Çünkü bu, kendine verdiğin sözde durduğun için, güvenilirliğini eksiksiz ortaya koyar.Bu kuraldan, üç katlı yasa olarak da adlandırılan başka bir kural ortaya çıkar.

Yaptığın her şey sana üç kere geri dönecektir.

Yaptığın bütün pozitif veya negatif şeyler(yada düşündüğün)sana çoğalarak geri gelecektir.O halde önemli olan, bir şeyi yapmadan veya düşünmeden önce etkilerine(sonuçlarına)göz gezdirmektir.

Wiccanın önemli bir özelliği, kainattaki her şeyin tanrısal bir güçte olduğudur.Böylelikle onlar, bu dünyadan uzakta olan bir şeye inanmazlar.Tanrısallık, bize gelen her şeyde ve kendi içimizde bulunabilir.Sadece yaşamsal şeylerde değil.Bu nedenle, wiccanlar doğada olan her şeye saygı duyarlar.Örneğin taşlar, kristaller, bitkiler de Wiccanlar için kutsaldır.

Bu tanrısallık, kadınsal ve erkeksel enerji arasındaki bir birliktelik gibi sembolize edilir.Tanrı ve Tanrıça.Bir taraf, diğeri olmadan olamaz ve iki taraf beraber bir uyum içinde devam eder.Bu belki kulağa biraz karışık gelebilir, bunun için bir örnek verelim;

Bir günde iki bölüm vardır, gündüz ve gece.Bunlar beraber, iç içe sürüp giderler.Eğer bir gün olmasaydı, gecenin ne olduğunu da bilemeyecektik.Bir taraf yalnız olabilir, bu mevcut olan diğer taraf için de geçerlidir.Bu yalnız mevcudiyetler, bir birliktelik meydana getirirler.

Bir diğer özellik ise, Wiccaların diğer insanların dinlerini değiştirmek istememesidir.Her birey kendi yolunu bulup seçmekte özgürdür çünkü farklı yollar da aynı amaca gidebilir.Wicca diğer inanışlara göre çok toleranslıdır, kimseye zarar vermediği sürece elbette(Wicca Rede).Wiccalar her zaman diğer insanların inanışlarını öğrenmeye açıktır.

Wiccalık ta uygulanan bazı ritüeller vardır ki bunlar, genellikle dolunayda(esbats) ya da yıllık bayramlar (sabbats) esnasında gerçekleştirilir.Elbette ki ritüeller başka zamanlarda da gerçekleştirilebilir.

Wicca ne değildir?

Wicca bir tarikat değildir.

Wiccanlar(wiccalığa inanan kişi) üzerinde düşünmeksizin tapmazlar(tapınma yoktur), bir lideri ve onun fikirlerini takip etmezler.Wiccanlar kimsenin dini değiştirmeyi denemezler ve wicca yandaşlarının ticari kaygıları da yoktur.Bir Coven(beraber ritüelleri gerçekleştiren ve sabbatsları kutlayan grup)ASLA birine, onlara katılmasını teklif etmez.Böyle bir törene katılmak öncelikle gönüllü olmayı gerektirir ve bu belli bir eğitim ve alıştırmalardan sonra gerçekleşebilir.

Wiccanlar ŞEYTAN'ın varlığına inanmazlar ve SATANİST de değillerdir.

Wicca ile aktif olarak uğrasan kişiler Tanrı ve Tanrıca‘ya inanırlar.Şeytan Hıristiyanlık ve Müslümanlığın bölünmez bir parçasıdır.Kötülüğü şahıslandırma ve bu şekilde yapılan hataların suçunu başkasına yükleme, Wiccada yer almaz.

Aklı başında her yetişkin birey, iyi ve kötüyü ayırt edebilir ve kötülük yapıldıktan sonra, yapan tek suçludur ve cezasını, üç katı fazlasının kendisine geri döndüğü şekliyle öder.Wiccanlar, kişinin yaptıklarından, kendisinin sorumlu olduğuna inanırlar, iyi veya kötü.

Bu kuraldan yola çıkarak.Wicca hakkında öğrendiğin şeylere saygı duyulduğu ve uyulduğu sürece kimsenin başına kötü bir şey gelmeyecektir.

Bir ritüel sırasında hata yapılırsa kimse ölmez.Öğrenmeli ve yaşam boyu da öğrenmeye devam edilmelidir.Sahip olunan bütün bilgilerden yararlanılabilir.

Neye başladığını bil ve neyle meşgul olduğunu da!

ÖNEMLİ OLAN BAZI ŞEYLER

-Kendini tanı:

Hayatın neresinde olduğunu bil, kendin için iyi şeyler dile ve kendini iyi hissetmeyeceğin hiçbir şeye başlama.Beceri ve niteliklerini bil ama daha az iyi taraflarını ve korkularını da.

-Sanatını tanı:

Ne ile meşgul olduğunu bil.Ruhsal gelişimin önemlidir.Meşgul olduğun şeylerin iyi ve kötü taraflarını tanı ve daha fazla ilgilendiklerini hatasız bir şekilde öğren.

-Öğren ve keşfet

Ruhunu yeniliklere açık tut, kullanmak yada yapmak istemeyeceğin şeylere de.

Bağlı olduğun şeyleri derinlemesine araştır.Bunların her zaman Wicca ile alakalı olması gerekmez.Entelektüel gelişim ruhsal gelişim kadar önemlidir.

- Bilgiyi, bilgelikle kullan

Bu sözler kendin içindir.Anlayışlı ol ve bilgilerini hayata geçirirken kalbine de kulak ver.

-Dengeli ol

Bedense, özellikle de ruhsal dengede ol.Düşündüklerin ve yaptıkların bir denge içinde olsun.

-Kabul edilebilir düşüncelere sahip ol

Açık bir ruh, genelde edindiğin bilgilerdir.O halde, biraz açık düşünmek için ısrar etmekte, bir zorunluluk vardır.

-Hayatı kutla

Yaptığın şeylerden mutlu ol. Hiçbir şey, mecburen yapılmak zorunda olunan, yükümlülük değildir.Mizacına göre davran.Neşeli bir insan isen, bunu yaptığın işlerde de kullan.

-Dünyanın döngüleri ile uyumlu ol

Bu döngüleri anlamaya çalış ve hayatındaki benzerlikleri ara.Bu senin dengede olmana da yardim eder.

-Kendine iyi bak

Ruhsal ve fiziksel kendine iyi bak.Sadece o zaman kendi içinde bir denge bulabilirsin ve kendini güçlendirip, büyüyebilirsin.

-Meditasyon yap

Bu, ruhunu, belli bir sakinliğe ulaştırmak için en iyi yardımcıdır.Bu anlama gücünü arttırır ve düşüncelerini genişletir.

-Tanrı ve Tanrıçayı onurlandır

Hayatta sahip olduğun şeylere saygı duy.Saygı ve sevgi çok normal ve söylenmesi kolay olsa da, bazen önemli şeyler olduğunda unutulabiliyor. Onları an, bayramlar kutlanarak onlar onurlandırılabilir ya da kendine ait farklı bir yolla bunu yapabilirsin.

Wicca içinde pek çok şey, izlenmesi gereken Yasa değildir. Bunlar, sadece yardımcı olmak için talimatlardır. Genellikle solitary Wiccanlar için çok yardımcı olabilir.
"Warlock" nedir?
Günümüzde yanlış olarak erkek bir cadıyı tanımlamak için kullanılır. Ortaçağda, engizisyon tarafından erkek bir büyücü veya cadıyı tarif etmek için kullanılmış olsa da (Bu bakımdan "witch" kelimesi nasıl negatif bir anlam kaymasına uğradıysa aynı şey "warlock" kelimesi için de geçerli olmuştur denebilir.) modern Wicca'da "oath breaker" (inisiyatik yeminini bozan) veya öğretiyi kötüye kullanan kişilere verilen ve hem erkek hem de kadınları kapsayan isimdir.

"Warlock", kelimesinin kökeni konusunda iki görüş vardır:

İlki, kelimenin anglo-saxon kökenli olduğunu ve orta İngilizcede "warloghe" (aldatan, hain, ihanet eden) ve eski İngilizcede "waerloga" (ihanet eden- waer:antlaşma, loga-,:yalancı) dan geldiğini söyler.

İkinci görüşse; sözcüğün İskandinav kökenli olduğunu ve anglo-saxon dağarcığa Britanya adalarına gelen İskandinav istilacılar ve göçmenler döneminde girdiğini söyler. Buna göre, kelimenin anlamı "var'lokkur"dan (var:spirit, lokkur:song ya da ruhlarla konuşan, büyücü) gelir.14. yüzyıla tarihlenen "Kızıl Erik'in saga"'sında bu şekilde betimlenmiştir.

Tartışmalı bir kavram olsa da, çağrıştırdığı negatif anlam dolayısıyla genede birinci görüş kabul edilerek bu şekilde kullanılmaktadır.