Tuba Arslan: iş hayatında kadın – erkek ayrımının olmaması gerekiyor

Kadınca Emlak olarak başarılı iş kadınlarıyla yaptığımız röportajlarımızın bugünkü konuğu, sektörün öncü firmalarından, Döner Kapılar,Kayar Kapılar,Hastane Çözümleri'nin lider kuruluşlarından olan Metaxdoor'un Yönetim Kurulu Başkanı Tuba Arslan ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik


Tuba Arslan: iş hayatında kadın – erkek ayrımının olmaması gerekiyor

Kadınca Emlak olarak başarılı iş kadınlarıyla yaptığımız röportajlarımızın bugünkü konuğu, sektörün öncü firmalarından, Döner Kapılar,Kayar Kapılar,Hastane Çözümleri'nin lider kuruluşlarından olan Metaxdoor'un Yönetim Kurulu Başkanı Tuba Arslan ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik

Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak gerek iş gerekse de sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye’de kadınların işgücüne katılımının, erkeklere oranla her zaman geride kaldığı bir gerçektir. Sosyal hayatta kadının konumunun, iş hayatına katılım ile doğru orantıda geliştiği inancındayım.  Çalışma hayatı biz kadınlara sadece ekonomik özgürlük sağlamamakta, bunun yanı sıra özgüven gelişimimize katkıda bulunmakta, sosyal hayatın içerisinde daha fazla yer almamızı sağlamakta ve toplumda daha saygın bir yerde olmamızı desteklemektedir. Bunun için ailelere ve eşlere büyük görev düşüyor. Aileler, çocuklarını okumaları ve her zaman çalışma hayatının içerisinde yer almaları gerektiği konusunda teşvik edici olmalılar. Erkeklerin de her zaman hayat arkadaşlarının yanında durması gerekiyor ve hatta bazı durumlarda eşlerine yol gösterici olmalılar.

Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Aslında iş hayatında kadın – erkek ayrımının olmaması gerekiyor. Aynı çalışma koşulları her iki cinsiyet grubu için de geçerli. Ancak ülkemizde, özellikle evli kadınların omuzlarına ev hayatındaki sorumluluklar binmiş durumda. Bütün gün işte çalışan kadının, ev yaşamını da aynı başarıyla ve titizlikle yürütmesi gerekiyor. Ben de evlilik ve iş yaşamını bir arada yürüten bir kadın olarak, genç iş kadınlarına şu tavsiyede bulunuyorum: Kişisel farkındalıkları doğrultusunda kendilerine hedef belirlesinler ve hedefleri doğrultusunda ilerlesinler. Ayrıca zamanı doğru kullanmak üzere kendilerini geliştirsinler. Çünkü zamanı ne kadar doğru kullanırlarsa, iş ve ev yaşamlarını da başarıyla yürütebilirler. Böylece iş dışında sevdiklerine de yeterince zaman ayırabilirler.

Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?

Oturacağımız evi seçerken huzur vadeden bir ortam en önemli kriterim olmuştur. Evimiz hem şehrin karmaşasından uzakta hem de sosyal hayata yakın bir noktada bulunuyor. Bu sayede boş zamanlarımızı, çocuklarımızla daha keyifli değerlendirebiliyoruz.

İstanbulda oturmak için hangi semti ve yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?

İstanbul’da oturmak isteyen birisi için seçeceği semti belirlemek aslında çok kolay değil. Bir şehirden ziyade bir ülkeden bahsediyoruz burada. Çalışma hayatının içerisinde olduğunuzu düşünürseniz, burada evinizin hem işyerinize hem çocuğunuzun okuluna hem de sosyal hayata yakın olması gibi bazı kriterler ön plana çıkıyor.  İstanbul’da oturmak konusunda tercihim Bebek’tir. Yatırım yapmak için ise tercihim, kentsel dönüşüme giren Kadıköy, Bakırköy, Zeytinburnu, Arnavutköy ve Çatalca lokasyonlarıdır. Tüm bunların yanı sıra İstanbul’un her metrekaresinin çok değerli olduğu kanısındayım.

Ev seçerken nelere dikkat edersiniz?

Bir evi seçerken lokasyon dışında evin hangi cepheye baktığı benim için büyük önem taşıyor. Evin bütün odaları ışık alabilmeli, ev ferah ve tabii ki doğaya yakın olmalı. Bunun dışında inşaatın kalitesi de bir başka kriterim. Deprem kuşağında yaşıyoruz. Her zaman bunu göz önünde bulundurmalıyız. Evet, deprem yönetmeliğiyle birlikte evler sağlam yapılıyor ancak kullanılan inşaat malzemesinin kalitesi de aynı oranda önem taşıyor.

Ev satın alma kararında kadınların asıl karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?

Ülkemizde gerek ev satın alma gerekse de eve hangi eşyaların seçileceği konusunda kadınların gizli bir hakimiyeti bulunuyor. Erkekler her ne kadar ilk görünüşte karar merci gibi dursa da, son sözü mutlaka kadınlar söylüyor. Ancak benim bu konudaki bakış açım daha farklı. Bence yatırım amaçlı ev satın alma konusunda, eşler birlikte karar verebilmeli. Yine yaşanacak evin seçiminde ise tüm ailenin değerlendirmede belli miktarda pay sahibi olması gerektiğinden yanayım.