Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap: Ölüm tehditleri alıyorum

"Gazeteci Neşe Berber Rize Belediye Başkanı Prof


Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap: Ölüm tehditleri alıyorum


"Gazeteci Neşe Berber Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap ile çok çarpıcı bir röportaja imza attı. Başkan Kasap özellikle medyada Atatürk heykelinin taşınması nedeniyle linç kampanyasının hedefi olmuştu. "




Sayın Kasap Rize Belediye Başkanı olarak neler yapıyorsunuz? İstanbul'da bulunmanızın nedenini sizden öğrenelim.

Rize Belediyesinin çeşitli etkinlikleri oluyor, özellikle projelerimizi bürokrasiden Ankara'dan takip ediyoruz ayda bir kerede sayın Başbakanımızın başkanlığında toplantılar oluyor o toplantılara katılıyoruz. Birde Türkiye'nin çeşitli illerinde tanıtım programları oluyor birde böyle Ankara ve İstanbul'da yapılan Rize Dernekler Federasyonu  tarafından Rize Valiliğinin desteğiyle gerçekleştirilen '9. Rize Tanıtım Günleri' İstanbul'da yapılacak açılış töreni için İstanbul'a geldim. Rize nüfusunun büyük çoğunluğu İstanbul'da. Bu toplantıya, tüm ilçe belediye başkanları, Rize valisi, milletvekilleri ile birlikte katılıyoruz.

Rize'yi tanıtmak istersek en önemli özellikleri neler? Bu yaptığınız organizasyonların  esas hedefiniz nedir?

'Esas amaç Rize'yi tanıtmak ve turizm'e yönelik çalışmadır.'

Rize kemençe'si folklorü ile öne çıkar, amaç burada olan Rize'lilerin hasretini gidermek, diğer taraftanda Rize'yi merak ettirip Rize'ye gelmesini sağlamak. Yılda iki -üç belki daha fazla İstanbul'a geliyoruz.
Rize'de çay'dan sonra en önemli değer Turizm olarak görüyoruz. Yeni oteller yapılıyor şimdi Rize'de. Ayder yaylası en çok gelinen yer. İkizdere vadisi ve oradaki Termal otel en çok yabancılar tarafından tercih ediliyor.
Rize bu yatırımlarla ilerde yaşanılmak için tercih edilen il olacak.
Uluslararası turizm havaalanına bağlı, o yüzden Rize'de turizm amaçlı Rize-Artvin havaalanı yapıyoruz. Yeri belli Pazar ilçesinin önünde denizi doldurarak yapacağız. Başka yerimiz yok sahil kenti olduğumuz için. Aynı Ordu'daki gibi olacak.
Yine konaklamanın çok önemli olduğu bir süreç yaşanacak Rize'de oda Ovit Tüneli dediğimiz Karadeniz'le Ortadoğu'yu birbirine bağlayacak olan bu tünel aynı zamanda  taşımacılığı artıracağı için, Karadeniz kıyısında Ovit Tünelinin bittiği yerde lojistik merkezi kurulması planlanıyor. Buda hükumetin planına girdi. Cumhurbaşkanımızın zamanında söz verildi.  İyidere - Of arasında en büyük liman yapılacak. Lojistik merkezi aynı turizm gibi konaklamayı körükleyen bir özelliği var. O açıdan Rize Belediye başkanı  olarak şehrimizi hedef doğrultusunda yapılandırıyoruz. Yatırım yapmak isteyenlere teşvik edici çalışmalar yapıyoruz. Rize devamlı dışarıya göç veren bir il, Rize'de yaşayan 330 bin insan var. Kayıtları hala Rize'de 750 bin insan var. Rize'de yaşamayan insanların bir çoğu yazın Rize'ye geliyor.
Suriye'liler bir yıldır Rize'ye gelmeye başladı, gelmeleri daha çok yeni, Trabzon'dan tazik yiyince Rize'ye geldiler, ama çok az sayıda var. Biz onları gerekli yerlere yönlendiriyoruz ama tekrar geri geliyorlar. Rize insanı merhametli onlara iyi davranıyor o yüzden tekrar geri geliyorlar.

Rize şehri ışıklandırılmış yeşil mavi

Ben şimdi tüm şehri ışıklandırıyorum, insanlar hep saat altıdan sonra sosyal olamamaktan şikayet ediyorlardı. Hayat o saatte bitiyordu. Neden insanın o saatten sonra dışarda durması için bir çekicilik olmayınca insanlarda evlerine kapanıyordu. Şimdi özellikle yazın sahil deniz kenarı insanların gezdiği yer, oldukça büyük bir dolgu alanı var, biz göreve geldiğimizde şikayet ettiler bize oralarda rahatlıkla dolaşamıyoruz diye, aileler gidemiyor diye. Biz geçen yaz küçük bir rötuş yaptık insanlar şimdi gece onikiye kadar cıvıl cıvıl geziyor sahillerde. Yaptığımız şu oldu, sen şehrine sahip çıkmazsan sokağa çıkamazsın, icabında biz ailelerimizle çıkıp örnek olduk halka. Şimdi herkes rahatlıkla dolaşıyor sokaklarda.
Normal'de tabiat Karadeniz'de çok güzel, ama köylerde şehirler çarpık yapılaşmadan dolayı kasaba görüntüsünde bu görüntüden kurtulup büyük şehir görüntüsüne geçmeliyiz. Bu şehir'de yaşayan insanlar keyif almalı şehir'de yaşamaktan.

Rize'de büyük projelerimiz var. Masabaşı işlerini bürokratik çalışmalarını bu iki yılda tamamladık.
'Cumhuriyet meydanını değiştireceğiz. Meydan'daki heykeli taşıyacağız.'

Cumhuriyet meydanını değiştireceğiz. Meydan'daki heykeli taşıyacağız. Tam seçim üstü özellikle muhalif taraf Atatürk heykelini taşıyacaklar diye bu haberin üstüne atladılar belki birşey çıkarırız diye. Sosyal medyadan ne küfürler yapıldı bana otuz kişiyi mahkemeye verdim. Eleştirse anlarım ama kimsenin bana küfür etmeye hakkı yok.
Ama orada yaptığımız şey Valilik ile tören alanı karşı karşıya, Valilik başka bir yere taşındı, heykel orada kaldı. Törenler Türkiye'de valiliğin tören alanında yapılıyor. Bizim burda Türkiye'nin hiç bir yerinde yoktur ki şehrin göbeğinde trafik duruyor , tören yapılıyor, tören alanı şehrin tam göbeğinde olduğu için tören orada yapılıyor. Biz orda yılda en az on tane tören yapıyoruz, halbuki çare var nedir, heykeli  tören alanına taşımak. Ama ne dediler, Atatürk heykelini yıkıyorlar diye haber yazdılar. Hatta Cumhuriyet'in ilk yıllarında Rize bombalanmıştır.Bazı yeniliklere karşı. Şapka'ya karşı. Şapka bir modadır, düşünsenize ne kadar yazık olmuş Rize'ye. Bir moda için Rize bombalanmış. Fes çıkarılıp Şapka getirilmiş, düşünsenize fes Fransa'da moda olarak gelmiştir o yıllarda moda imiş. 7-8 kişi de idam edilmiş. Soner Yalçın hakkımda o dönemle beni ilişkilendirerek çok ağır bir yazı yazdı. Kasap'ın intikamı filan dedi.

Evet hatırlıyorum Soner Yalçın hakkınızda çok ağır bir yazı yazmıştı, bu yazıyı yazmasına ne dediniz?

Hatta başlıklar şöyleydi.
"Erdoğan ve Reşat Kasap’ı başka hangi amaç yan yana getirebilir?
Rize’deki idamlar olabilir mi?
Tarih: 14 Aralık 1925.
Rize’de Cumhuriyet’e ve onun devrimlerine karşı ayaklanan dincilerden 8 kişi idama; 14 kişi 15 yıla, 22 kişi 10 yıla,

19 kişi 5 yıla mahkum edildi.'  Erdoğan böyle birini neden Rize’den aday gösterdi?
Reşat Kasap, Erdoğan’a güvenmezse Atatürk heykelini yerinden oynatabilir mi?
“Gizli amaç birliği var” diyebilir miyiz?
İnsan sormadan edemiyor:
Rize Derepazarı (Filandoz) Bahattinpaşa (Hamabala Bihanoz) Köyü’nden Reşat Kasap’ın ayaklananlar ve hüküm yiyenler arasında akrabası var mı?"

Yani bir nevi sizi o dönemde yaşayanların akrabası gibi göstermiş ti size,  ne düşünüyorsunuz?
Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk heykelinin belediye tarafından yıkılacağı ile ilgili durum ne şu anda?



Geçen yılki mahalli seçimlerin ardından halkın beklediği önemli projelerden biri olan Cumhuriyet Meydanı'nın yenilenmesi projesinin çalışmalarını, proje kapsamında meydanda bulunan Atatürk heykelinin, Türkiye'nin çoğu ilinde olduğu gibi Rize Valiliği tören alanına taşınmasına karar verdik.  Bu bağlamda çalışmaların sürdürüyoruz.

"Atatürk heykelinin belediye tarafından yıkılacağı şeklinde çıkarılan çirkin, ahlaka ve adaba sığmayan bazı yalan haberler servis edilerek yayınlanmıştır. Bunun üzerine Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk heykelinin durumuyla ilgili tarafımdan yapılan açıklama dahi belirli kesimlerce çarpıtılarak amacı dışına çıkartılmıştır. Bu kesimler hadlerini aşarak mesnetsiz olarak Cumhuriyet Meydan Projesi için Atatürk heykeli ile çay bardağı arasında 'Atatürk mü? Çay bardağı mı?' şeklinde referanduma gidileceği iftirasını uydurmuşlardır. Bu tarz yaklaşım, belediye başkanlığım, 29 yıllık akademik hayatım ve ortaya koyduğum vizyonumla asla bağdaşmayacak bir hakarettir."
Daha öncesinde çay bardağı figürü vardı, sanırım onu hatırladılar. Düşünceleri trajik komik. Atatürk heykeline kötü bir bakış açımız olamaz.
'Atatürk Heykelini taşıyorum ama bununla birlikte Orta Camii'de taşıyorum.'

Bizim şimdi Orta camimiz var, vakıflar tarafından kayıtlı bütün cenazelerin kılındığı herkes tarafından bilinen en önemli camimiz ben şimdi bu camiyi taşıyorum. Kimse bundan bahsetmiyor, ya taşıyorum işte.
Neden taşıyorsunuz camiyi?
Mecburen taşıyorum, orayı ben bulvar yapacağım. Tam cami orada, yollar hep sahile paralel dikey hiç yolumuz yok şehirde. Cami tam burada, belkide burası dağa çıkan dikey yol olarak belkide ilk olacak.  Camiden daha kutsal ne olabilir. Heykel'de bizim değerimiz, cami'de bizim değerimiz. Ben ikisinide taşıyorum. Kimse'nin sesi çıkmıyor. Ama ben bunu hizmet için yapıyorum. Heykel'i nasıl hizmet için yapıyorsam, Camiyide hizmet için taşıyorum. Vakıflar geldi, kayıtlı olduğu için şeklini bozamazsınız, içindeki figürlerin aslınıda taşıyacağız.
Atatürk karşıtlığı ile Atatürk heykelini taşıyor değilim, Din karşıtlığı ile camii taşıyor değilim. İkiside şehrin yeniden yapılanması gerektiği için olması gerektiği için bunu yapıyorum. Olması gereken bu. Hizmet amacım. Başka çaremizde yok.
Ben eğer bir CHP'li bir belediye başkanı olsaydım, heykel için daha iyisini yapıyor ondan yıkıyor derlerdi, ama Ak Partili olduğum için 'Bak görüyormusun yıkacak heykeli' diyorlar. Önyargılar var kısaca.
'AK Partili bir belediye başkanı olduğum için bu kadar eleştiri alıyorum.'

Cumhurbaşkanımızın şehri Rize tabiki daha çok bir araya geliyoruz. Rize'ye her geldiğinde ki çok sık geliyor. Başbakan iken daha çok geliyordu. Rize'li olmasının çok büyük etkisi var tabi. Cumhurbaşkanımızla aram Allaha çok şükür çok iyi. Zaten benim Rize'ye gelmemin nedeni kendisidir. Ben bir akademisyendim. Rektör adaylığım oldu, çalışırken hedef koyduğum yerler buralardı. Bazı kötü niyetli olanlar bak iki yıl oldu hiç bir şey yapmadı diyorlar, bazılarıda eski belediye başkanını arıyoruz diyorlar. Onlar böyle bir fırsat bekliyorlar, Şimdi projelerimiz başladı. Bütün bu düşünceleri kırıyoruz. Bu düşünceli insanlardan her yerde var.
Rize Belediye Başkanlığı Cumhurbaşkanımızın isteği ile mi oldu?
Tabi, tabi Cumhurbaşkanımızın isteği ile oldu. Rize'de kısmet oldu böyle bir süreç. Ben Ankara'da Rize Fed. Dern. Başkan Vekili idim. Cumhurbaşkanımızın Rize'ye her gidişinde,  bende akademisyen olarak o ekiple gidiyordum Rize'ye. Rize için istişare yapılırken ben gelmişim akıllarına, Ben 7-8 yıl Profosör olarak görev yaptıktan sonra Belediye Başkanlığım oldu. Zaten benim bir amacım vardı, insanlara hizmet etmek. Bakış açım çerçevesinde burada bulunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızdan dolayı büyük sorumluluğum var. Şehirdede bir Profosör geldi belediye başkanı algısı. Beni dışardan ithal olarak gördü rakipler, on adayın yanına geldim. Ben direk aday olarak geldim.
'Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil'

Hala beni benimseyemeyen insanlar var, benim tarzımı çalışanlarım çok iyi biliyor, yaptığım işlerde kimseye çıkar sağlamam, kimseyede duygusal şeyimle kin tutmam, zarar vermem. Diyeceğim şey böyle bir yapı içerisinde olduğum için beni sevmeyenler oluyor. Alışmışlıklar var daha önceden, ben geldim ne onlar beni tanıyor, nede ben onları çoğu benle bağlantı kuramadı. İster istemez, seçim zamanlarında televizyonlarda kendimi ortaya koydum, şunu söyledim 'Beni yanlış yapmaya yönlendirecek,ne para nede makam var' diyerek çizgimi koydum. O yüzden küçük küçük denemeler oldu.
Tabi bundan dolayı bazıları, rahatsız yaptığımız yenilikler herkesin hoşuna gitmiyor. Belediyemizin 350 kiralık yeri var, bugüne kadar hiç takip edilmemiş kimse kira vermemiş. Düşünsenize belediyenin dükkanını kiraya vermiş. Bütün bunları düzenledik.
Sorun yaşadınız mı bunları yaparken?

Sorun olmazmı hemde çok çıktı, tehditler, neler neler, çok tehdit alıyorum. Eğer tehditten korkarsanız, çekinirseniz bu işi yapamazsınız. Ben şöyle bir yapıya sahip bir insandım, diyelim midem ağrıyor acaba birşeymi var diyen biriydim. Bu işe başladıktan sonra ölüm diye birşeyden korkmuyorum. Hiç umrumda değil, hizmet aşkı bu bide inançlı bir insanım şöyle diyorum, biri beni öldürürse şehit olurum diye bakıyorum.

'Unutmasınlar ben Rize'liyim. Rize'li Rize'liden korkar mı?'

Hatta kardeşlerime şunu söyledim, çünkü endişe ediyorlar, akrabalarımdan beni korumaları için takip ettiriyorlar. Endişe etmeyin, bana bir şey olursa ben şehit giderim. Onlar çok zaman zaman endişe ediyorlar. Tek endişem kardeşlerim bana bir şey olmuş hiç korkmam. Bana bir şey olursa onların ne yapacağı beni korkutuyor.

Türkiye'de yaşanan son zamanlardaki süreci biraz değerlendirebilirmisiniz? 

'Türkiye bu süreçten sağ salim çıkınca daha güçlü çıkacak'

Türkiye artık kendi iradesi ile haraket eden bir ülke olmaya başladı, işte bunu istemeyen diğer ülkeler için büyük bir kayıp, o yüzden gezi olayları, 17-25 Aralık olaylarını bu gidişatın önünü kesmek için yapıldı. Bu gidişatın önünü kesemedikleri için çevresini ateş altına aldılar ne yazıkki.

Siz yakından tanıdığınız için soruyorum Cumhurbaşkanımıza yapılan bu saldırılar neden yapılıyor?

Cumhurbaşkanımız Erdoğan ülkemizi başına buyruk bir ülke haline getirdiği için en büyük hedef oldu. Yani Sn Cumhurbaşkanımızda bunu her defasında söylüyor, şahsına yapılan hareketler aslında ülkeye yönelik yapılmıştır. Çünkü bu 14 yıllık bu süreçte ülkede gelişimler hep pozitif olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın olmayacağı ülkemizde gelişmenin devam etmeyeceği düşüncesiyle etkisizleştirilmesine çalışılıyor.