KOKU KÜLTÜRÜ VE TURİZMİ DERNEĞİ'NDEN "KOKU VE SAĞLIK" SÖYLEŞİSİ
Koku Kültürü ve Turizmi Derneği, 19 Ocak'ta Üsküdar Belediyesi Bağlarbaşı
Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Koku ve Sağlık" isimli bir seminer düzenledi.
Seminerde Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül ve Doç. Doktor Emel Ergül kokunun
sağlıkla olan ilişkisini masaya yatırdı. Bihter Türkan Ergül tarihte sözsüz
mesaj olarak kullanılan kokuların tıp tarihindeki yeri ve hafızayla olan
ilişkisinden bahsederken, Emel Ergül ise kokuları sindirim sistemi ve
hastalıklarla olan bağından söz etti
Koku Kültürü ve Turizm, Derneği 19 Ocak Pazar günü Üsküdar Belediyesi Kongre
ve Kültür Merkezi'nde koku ve sağlık ilişkisiyle ilgili önemli bir seminere
imza attı. Üsküdar Belediyesi ve Koku Kültürü Derneğinin 'in katkılarıyla
düzenlenen seminerde Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül ve Kocaeli Üniversitesi
Araştırma ve Uygulama Hastanesi Tıbbı Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi
Doç. Dr. Emel Ergül konuşmacı olarak katıldı.
Katılımın oldukça yoğun olduğu konferansa aralarında Gaziantep, Düzce ve
Sakarya dahil birçok şehirden katılım oldu. Konferansın sonundaki soru cevap
kısmında katılımcıların koku ve sağlık ile hakkındaki sorularından sonra
misafirlere Isparta Belediyesi tarafından gönderilen ilaçsız tarımla
üretilmiş güllerden elde edilen içilebilir gülsuyu ve gül yapraklı lokumlar
ikram edildi. Oldukça renkli geçen etkinlikte, Koku Uzmanı Bihter Türkan
Ergül isteyen katılımcılara küçük bir test yaparak kendilerine uygun koku
çeşitleri hakkında bilgiler verdi.
KOKU HAFIZASI YAŞLANMIYOR
Kokuların hafızamızı canlandırdığını söyleyen Parfüm Tasarımcısı Bihter
Türkan Ergül kokuların bizi mutlu ya da saldırgan yapabildiğini söyledi.
Bihter Türkan Ergül, Osmanlı zamanında bağışıklık sistemini güçlendirmek
için gülsuyu içildiğini ve şifahanelerde bebek mamalarında gülsuyu olduğunu
söylüyor. Kokunun fizyoloji ve psikoloji üzerinde birçok etkisi olan kokunu
hafızayla da derin bir bağlantısı olduğunu söyleyen Ergül "Bir koku
duyduğumuz zaman 20-30 yıl öncesine gidilebilir. Koku hafızasının hiçbir
zaman yaşlanmaz ve hafızamızda kodlama yapar" dedi. Kokuların engele
takılmaksızın bilinçaltımıza ulaştığını söyleyen Doç. Dr. Emel Ergül,
kokuların çocukluk anılarını canlandırdığını söyledi. Emel Ergül, öncelikle
hazır gıdaların kokular aracılığıyla sahip olduğu bağımlılık gücüne değindi.
Karne zamanı çocuklara ödül olarak hamburger verilmesinin aslında çok yanlış
bir alışkanlığa sebep olacağını belirten Emel Ergül, "Özel günlerde çocuğa
verilen hamburger türü hazır yiyecekler ödül anlamına geliyor. Çocuk
büyüdüğünde canı sıkıldığında bu kokuların hafızasında yer etmesi nedeniyle
canı hamburger çekiyor. İçinde bağımlılık yapan kokular var. Hazır gıdaların
içinde aroma vericiler var. Bu aroma vericilerin içinde neler var, nasıl
kodlar var bilmiyoruz. Çocuklarımıza yaptığımız bu kötülüğün farkında
olalım" dedi.
HAYATI VE KENDİNİZİ KOKLAYIN
"Koku ve hafıza dediğimiz zaman genlerimizle gelecek nesillere aktardığımız
en güçlü algıdan bahsediyoruz" diyen Bihter Türkan Ergül, günümüzde insanın
koku duyusunu hayatı anlamlandırmakta kullanmadığını dile getirdi. Bihter
Ergül, "Haziran'da Balıkesir'de bir deney yaptık. Bitki bilimci
arkadaşlarımız da yanımızdaydı. Deneyde gözlerini kapattığımız katılımcılara
kokladıkları maddenin zehirli mi zehirsiz mi olduğunu sorduk. Araştırma
sonucunda yüzde 86 oranında başarı elde ettik. Yani katılımcıların yüzde
86'sı bitkinin zehirli olup olmadığını ayırt edebildi. Kedi köpekler bunu
ayırt edebiliyor. O yüzden çöpten beslenmesine rağmen zehirlenmiyorlar. Biz
ise yediğimizi koklamıyoruz. Binlerce yıldır insanlar koklaşarak anlaşmış.
Artık bunu kullanmıyoruz. Bebekler ve yaşlılar farklı kokar. İnsülin düşünce
ten salgısı farklı kokar" dedi. Kokunun vücudun iletişim dili olduğunu
söyleyen Bihter Türkan Ergül şöyle konuştu: "Kendimizi sık sık koklamamız
gerekiyor. Evet terin kötü kokmasını sağlayan bakterileri engelleyelim. Ama
kendimizi de koklayalım. Eğer terinizi baskılarsanız vücudunuzun tek
iletişim aracı olan kokuyla kendi alt benliğiniz arasındaki ilişkiyi kesmiş
olursunuz. Koku hükmedemediğimiz tek algıdır. Dolaysıyla bize vermiş olduğu
mesajları çok iyi dinleyelim."
Kokular olmaksızın elma ve soğanın tadının aynı olduğunu belirten Bihter
Türkan Ergül, "Gripken, nezleyken anozmik bir hastalık geçiriyorsak, agresif
olmamızın sebebi budur, vücudun tanımlayamıyor ne yediğini ne aldığını"
dedi.
KOKULAR HASTALIKLARIN HABERCİSİ
Parfüm Tasarımcısı Bihter Ergül, koku alma duyusundaki sorunların Alzheimer
gibi birçok hastalığın belirtisi olabileceğini söyledi. "Sadece kendi
kokunuzu koklayarak bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayabilirsiniz" diyen
Emel Ergül ise sadece son zamanlarda Japon bilim insanlarının kanserli
dokuları tespit etmeye yönelik köpeklerle bir dizi araştırma yaptığına
değindi.
KOKU VÜCUDU SİNDİRİME HAZIRLIYOR
Kokunun sindirimdeki önemini vurgulayan Bihter Türkan Ergül, sindirim
sisteminin yemek kokusuna göre hazırlık yaptığını söyledi. Yavaş çiğnemenin
sağlıklı bir yaşam için çok önemli olduğunu belirten Emel Ergül ise
besinlerin yavaş çiğnenmediği halde vücutta toksik etkilerinin olduğunu
bunun da çeşitli hastalıklara davetiye çıkardığını söyledi. Emel Ergül
çiğnerken gıdanın kokusunun beyne gittiğini ve bu sayede beynin sindirim
için hazırlık yaptığını söyledi. Emel Ergül, yavaş çiğnemenin daha az
gıdayla tokluk hissinin yakalanmasında etkili olduğunu ve obeziteyi
engellemekte etkili olduğunu vurguladı. Emel Ergül, "Hastalıkların temelinde
aslında yanlış beslenme var. Ancak herkesin genetik yapısı farklı olduğundan
bu sorun herkeste farklı hastalıklara neden oluyor" dedi.
ŞÜKÜR DUASI ÖNEMLİ
Emel Ergül ise sağlıklı yaşamda sofra adabının ne kadar önemli olduğunu
belirtti. Sofrada yapılan şükür duasının aslında midenin hazmı için çok
önemli olduğuna değinen Emel Ergül, "Dua sırasında alınan kokular mideye
'sindirim için hazırlan' mesajını veriyor. Yiyeceklerin kokusuna göre mide
özel sindirim enzimleri salgılıyor. Ancak biz şükür duası için ayrılan
süreyi atlayıp, çok kısa sürede yemeğimizi yiyerek tatlıya geçiyoruz" dedi.
Günümüzde şükür ve dua kısmını tamamen atlamış durumdayız" dedi. Hızlı
yemenin neden olduğu sindirim sorunlarının belki 30-40 yaşlarına kadar
görülmeyeceğini ancak bu yaşlardan sonra ciddi sağlık sorunlarıyla karşı
karşıya kalabileceğimizi söylüyor.
HADİSLERDE GÜZEL KOKU
Hz. Muhammed'in güzel koku konulu hadislerinin kendisini heyecanlandırdığını
belirten Ergül, İslam kültüründe "Üç ikram reddedilmez: koku, süt ve minder"
sözünün de kokunun aslında hayatımızda ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini
söyledi.
KOKULAR AĞRIYI AZALTMAKTA KULLANILIYOR
Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül, kokuların binlerce yıldır şifa olarak
kullanıldığına dikkat çekti. Her kokunun kendine has bir titreşimi olduğunu
söyleyen Bihter Türkan Ergül, gülün titreşimi 320 megahertz olması nedeniyle
oldukça etkil bir kokusu olduğunu belirtiyor. Kolumuzu bir yere vurduğumuzda
bu acını 600 megahertz civarında olduğunu belirten Bihter Türkan Ergül,
ağrıyı azaltmakta düşük megahertzli bitkilerin kullanıldığına dikkat
çekiyor. "Nane 72 megahertztir. Yine okaliptüs düşük bir megahertze
sahiptir. Bu bitkilerin titreşimi düşük olduğundan, ağrının titreşimini
azaltma yani acıyı dindirme özelliğine sahiptir" dedi. Bihter Türkan Ergül,
bu nedenle doğal kokuları kullanmanın sağlığımıza büyük katkıları olduğuna
dikkat çekti.
ETKİNLİK VE ZİRVELER BU YIL DA DEVAM EDECEK
Koku ve Turizm Derneği'nin düzenlediği etkinlik ve zirveler bu yıl da devam
ediyor 19 Ocak tarihinde "Koku ve Sağlık" etkinliğini gerçekleştiren dernek,
daha önce "Koku ve İnsan", "Koku ve Tat" ile "Koku ve Kültür" isimli
etkinlikleri düzenlemişti. Dernek kokunun insan hayatına değinen yönlerini
bu yıl da birçok etkinlik ve zirveyle irdeleyecek. Dernek hem yurtiçinde
farklı şehirlerde birçok etkinlik düzenliyor. Koku Kültürü ve Turizmi
Derneği ayrıca çiçek hasatları zamanında Anadolu'nun farklı bölgelerine özel
geziler düzenliyor. Bu yıl gerçekleşecek gezi etkinlikleri arasında "İris
(Zambak) Gezisi" ve "Gül Hasadı" bulunuyor.