Türkiye’deki birçok inşaat projesi, dış ve iç etkenlerden dolayı tamamlanamayıp vatandaşların mağdur olmasına neden oluyor. İstanbul’da yatırım değeri 50 milyon Türk Lirası ile 3,1 milyar Türk Lirası arasında değişiklik gösteren ve bir dönem inşaat sektörünün sembolü olan yapılar kaderine terk ediliyor.
Projeler, Neden Başladığı Gibi Devam Etmiyor? Hangi Hatalar Yapılıyor?
Formec Mekanik A.Ş Genel Koordinatörü Makine Yüksek Mühendisi Alperen Turan, etkin proje yönetiminde odaklanılması gereken temel unsurlar hakkında açıklamalarda bulundu.
Teknik Analizler Doğru Yapılmalı
İnşaat projelerinde teknik analizlerin yerinde ve doğru planlamalarla yapılması gerektiğinin altını çizen Formec Mekanik A.Ş Genel Koordinatörü ve Makine Yüksek Mühendisi Alperen Turan, şunları söyledi:
“Doğru projelendirme süreçlerinde teknik, şartname, idari şartname, marka listelerinin oluşturulması gibi tüm süreçler detaylıca ele alınmalıdır. Proje aşamasında doğru fiyat performansının yakalanabilmesi açısından tüm analizlerin alanında uzman kişiler tarafından yapılması oldukça önemlidir.
Her bir detayın üzerinde durulmalı ve tüm hesaplamalar yapıldıktan sonra gerekli planlamalar çerçevesinde hareket edilmelidir. Genel gider hesaplarının en ince ayrıntısına kadar hesaplanması, vergisel boyutların da bu hesabın içerisinde yer alması iş süreçlerinin sağlıklı ilerlemesi için gereklidir. Yatay düşey taşıma olarak da isimlendirdiğimiz şantiye giderleri, ilgili firmadaki yetkin kişiler aracılığıyla hesaplanmalıdır.
İhale edilen projelerin devamlılığı ve zamanında sorunsuz bir şekilde teslim edilmesi; alanında yetkin bir ekibin organizasyonu öncülüğünde tüm hesaplamaların doğru yapılmasına bağlıdır.” dedi.
Değer Mühendisliği İhale Sürecinde Başlıyor
İnşaat sektörünün maliyet, kalite ve zamanı optimize ederek verimli projeler üretmeyi amaçlaması gerektiğini dile getiren, Formec Mekanik A.Ş Genel Koordinatörü Alperen Turan, “Maliyet, kalite ve zaman üçlüsünü optimize etmek çok kolay olmayabilir. Böyle bir durumda projeler zamanında tamamlanamamakta, yarım kalabilmektedir. Projelerde bütçeler aşılabilmekte ve kaliteli ürün kullanımından tavizler verilebilmektedir.
Olası sorunların önüne geçmek için projelerin ihale sürecinden başlayıp, iş teslim tarihine kadar olan zaman aralığında, her aşamanın doğru bir şekilde irdelenmesi ve bütün alternatiflerin planlanması, optimum maliyet, zaman ve kalitenin elde edilmesi bakımından değerlidir.
Değer mühendisliği (value engineering), iş süreçlerinde değer oluşturmak için işletme yöneticilerinin yararlandığı stratejik araçlardan birisidir. Değer mühendisliği sayesinde performans, kalite, maliyetler doğru bir şekilde birleştirilerek, etkin bir proje yönetimi gerçekleştirilebilir. Değer mühendisliğinden, kullanılan ürünün maliyetini düşürmek, değerini ve işlevselliğini artırmak adına faydalanılmalıdır” diye konuştu.
Projenin Master Planına Uygun Hareket Edilmeli
Teklif birimi tarafından ihale süreçlerinin tamamlanması ve iş akışının aktif edilmesini takip eden proje sürecinde, şantiye ve satınalma aşamaları hakkında da açıklamalarda bulunan, Formec Mekanik A.Ş Genel Koordinatörü Turan, şunları aktardı:
“Projeden sorumlu ilgili şantiye şefi, saha mühendisi ve hakediş mühendisleri tarafından şantiyede yapılan incelemelere göre, projenin master planına uygun kişi sayıları (ekip analizi) analiz edilmelidir. Formec Mekanik A.Ş proje süreçlerinde bünyemizde yer alan tüm ekipleri detaylı analizleri gerçekleştirdikten sonra iş planına adapte ediyoruz.
Satın alma boyutunda teknik şartname ve marka listesine uygun, şantiyenin taleplerine göre, yapılabilecek en optimum satın almayı yaparak şantiye sürecini devreye alıyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken konulardan biri de en iyi satın almanın en ucuz satın alma olmadığıdır. Teknik şartnameye uygun olacak şekilde, işin bitişinden sonra işletmeye problem çıkarmayacak seçimler yapmak son derece önemlidir.
Satın alma tarafında yapılan doğru ya da yanlışlar, projelerin kaderini belirliyor diyebiliriz. Projeler yürütülürken, kaliteli ürün seçilememesinden kaynaklı mekanik aksaklıkların yaşanması sorunu doğabiliyor. Proje süreçlerinde, uygulama safhasında doğru ürün seçimi kadar işin ehli tarafından yapılması da kaliteli sonuçlar çıkması bakımından önem arz etmektedir.” dedi.
“En Ucuz Maliyet” Anlayışı Kaybettiriyor
Proje çalışmaları yapılırken master planlarda işverene doğru analizleri sunmak gerektiğinden bahseden Turan, “Projede görev alacak çalışan sayılarından, satınalma aşamalarına ve iş sonunda teslim zamanına değin olan aralıkta doğru analizler ışığında hareket edilmelidir.
Çalışan seçiminde maliyet hesabı yapılırken ‘en iyi çalışan ucuz çalışan’ anlayışı kaliteli sonuçlara ulaşmada yetersiz bir tercih olarak karşımıza çıkıyor. Kaliteli ürün seçimi kadar kaliteli çalışan seçimi de önem kazanıyor.
Projeler ilgili firmalara devredilirken “en ucuz maliyet” anlayışı maalesef kaybettiriyor. Maliyet analizleri oluşturulmalı ancak burada iş mantığı en uyguna sonuçlandırmak şeklinde ilerlememelidir. Kaliteli sonuçların belirli bir maliyet karşılığı da oluşacaktır. Proje başlangıcında oluşturulan bu yanlış ilerleyiş, hatalı sonuçları da beraberinde getirebiliyor.
Doğru hesaplanamayan çalışan sayısı, niteliksiz işgücü, zaman kayıpları ile beraberinde yeni ağır faturaların çıkmasına neden oluyor. Doğru planlama ile yürütülemeyen projeler, zamanında iş teslimi yapılamaması gibi sonuçlara yol açarak, maliyet ve itibar kayıplarının yaşanmasına sebebiyet verebiliyor.
Kaliteli projeler, bir zincirin halkaları gibidir. İş süreçlerinde görev alan her bir birimi zincirin halkaları gibi düşünecek olursak, burada herhangi bir halkada doğru yapılmayan, uygulamayan nokta tüm akışı zedeleyebilir.
Doğru analizlerle yola çıkan, alanında uzman birimler, projelerin ihale süreçlerinden teslim süreçlerine kadar olan tüm organizasyonda, efektif bir şekilde faaliyet yürütmekle mükelleftirler.” şeklinde konuştu.