Konutta arz
açığının çözümü “Devlet ve Müteahhit” işbirliği
Sektör verilerine
göre Türkiye’de her yıl ortalama 800 bin adet yeni konuta ihtiyaç duyulurken,
üretilen konut sayısı ortalama 550 bin adet olarak gerçekleşiyor. Özellikle son
dönemde ciddi oranda artan inşaat maliyetleri, konut arzı açığını daha
arttırmış durumda. Özellikle nüfusun yoğun olduğu büyükşehirlerde inşaat
yapacak arsa bulmanın neredeyse imkansız olduğunu belirten Avrasya Uluslararası
İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sesli, devletin bu noktada inşaat şirketleriyle
işbirliğine giderek konut açığını kapatacak adımlar atabileceğini söyledi.
Sesli, “Zaten yüksek olan inşaat yapı maliyetlerine bir de yüksek arsa fiyatları
eklenince, erişilebilir konut üretmek ne yazık ki hayal oluyor. Devletin elverişli
kamu arazilerini inşaat firmalarına uygun koşullarda tahsis etmesi, devlet
& özel sektör işbirliğiyle toplu konut hamlesine önemli bir ivme
kazandıracaktır” dedi.
Sesli;
“Erişilebilir konut üretimi için çözüm odaklı hareket etmek gerekiyor”
Konut
üretiminde aşırı kazançlar sağlanan dönemlerin geride kaldığını ifade eden
Sesli, “Şu anda inşaat firmalarının önünde iki seçenek var; Birincisi yeni
projeye başlamayıp, beklemek. İkincisi ise elini taşın altına koyup, konutta
arz açığını kapatmaya destek olacak erişilebilir projeler yapmak. Biz Avrasya
Uluslararası İnşaat olarak ikinci yolu seçtik. Şu anda teknik hazırlıklarını
tamamlamak üzere olduğumuz 1.200 konutluk yeni bir projenin temelini 2023
ilkbaharında atıyor olacağız” dedi. Mevcut koşullarda yeni konut üretiminin
ancak güçlü bir sermaye birikimiyle mümkün olabileceğini vurgulayan Sesli,
konut ihtiyacı ile üretilen konut miktarı arasında her yıl neredeyse yarı
yarıya fark oluştuğunu, bu durumun da hem yeni hem de ikinci el konutların
fiyatlarını sürekli yukarı çektiğini söyledi.
Sesli
açıklamasında; “Yüksek maliyetler, yüksek konut fiyatlarını beraberinde
getiriyor. Bu döngüyü kırmak için devletimiz, inşaat sektörüne destek olmalı.
KDV ve konut kredi faizlerindeki indirim hamleleri ne yazık ki tek başına
yeterli olmuyor. Bu talep yoğunluğunda ve enflasyonist ortamda arz artmadan
fiyatların düşmesini beklemek hayal olur. Devlet, elverişli kamu arazilerini
inşaat firmalarına konut üretimi için uygun maliyetlerle tahsis edebilirse,
yeni projeler peş peşe gelir” dedi.