Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinde tamamlayan Genç Kadın Lider Sevgili Ebru Gürsoy 2012 yılında Türkiye'nin en iyi spor spikeri ödülünü almıştır. Spor spikerliğinden haber spikerliğine kadar olan başarılı ve örnek iş hayatını oyunculuk ile renklendirmiştir. Kendisi bizleri kırmadı ve Türkiye'de başarılı ve örnek kadın olmanın ipuçlarını bizlerle paylaştı.. Keyifle okuyacagınız ve kendinizden birseyler bulacağınız değerli söyleşimiz sizlerle..
1. Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak gerek iş gerekse de sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye'de kadının konumu kritik. Bölgelere, şehirlere, sektörlere ve hatta departmanlara göre bile farklılıklar gösteren bir kritiklikten söz edilebilir. Ben 16 yıldır televizyon sektöründe hem ekran önünde hem kamera arkasında görev yapıyorum. Özellikle batıya dönük, vizyonu olan, gustosu olan şirketlerin bünyelerinde kadın hergün gittikçe daha da değerli hale geliyor. Kadınların analitik, çözüm odaklı, detaycı düşünce yapısı her geçen gün daha fazla kıymetleniyor, işe yarıyor. Öte yandan gelişmişlik düzeyinin düşük olduğu bölgelerde ve şehirlerde kadının hala 3üncü hatta 4üncü planda bırakılması, genç yaşta evlendirilmesi, söz hakkının ve yaşam hakkının elinden alınması gibi ülke sorunlarında malesef Türkiye'nin katetmesi gereken çok yol var. Böyle bakıldığında bir yandan Avrupalı diğer yandan Ortadoğulu bir ülke olan Türkiye'de kadının erkekle eşit şartlarda insanca yaşayabilmesi, tutunabilmesi açısından ülkemiz hala emekleme çağında diye düşünüyorum. Oysa kadının olduğu heryerde umut, sevgi, özgürlük ve emek vardır. Her millet kadının toplumsal rolü açısından hakettiği yere gelmesini sağlamalı ve istikrarlı bir şekilde bunu korumalıdır.
2. Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Ben bu konuda ancak çok çalışmalarını, kendi dallarında uzmanlaşmalarını, gerçekçi hayaller kurmalarını, algılarını açık tutmalarını, iç seslerine kesinlikle kulak vermelerini ve kendilerini sevmelerini önerebilirim. Başarı bu yollardan geçenlerindir.
3. Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?
Daha önce çalıştığım D-Smart platformunda yer alan Emlaktv kanalında 2 yıl boyunca çeşitli yayınlar yaptım. Gayrimenkul konusuna asıl o zaman vakıf oldum diyebilirim. Yani aslında yayınlara davet ettiğimiz her biri konusunun uzmanı olan program konuklarımızdan çokça şeyler öğrendim o dönemde. Enteresandır, o tempo beni yatırım yapmaya sevketti. Ev sahibi olabilmenin yollarını araştırdım. Banka kredisi aldım. Sosyal hayatıma ve iş çevreme, çalıştığım kanallara yakın olması ev sahibi olurkenki en önemli kriterlerimdi. O zamanlar bir köpek sahibi olma hayalim vardı, o bahçede koşsun oynasın, ben de oturayım kitabımı okurken onu seyredeyim isterdim. Ne şanslıyım ki köpeğim de, bahçeli bir evim de oldu. Tabi bunların hepsi zaman içinde, sabırla, özveriyle çalışarak oldu.
4. İstanbul’da oturmak için hangi semti ve Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?
Tarihi/kültürel dokusu olan semtleri herzaman çok sürprizli bulmuşumdur. Kendi evim Ulus'ta fakat şimdi param olsa Balat, Fener, Ayvansaray bölgesine yatırım yapardım.
5. Ev seçerken nelere dikkat edersiniz?
Evin yapısı, odaların yerleşimi, evin içinin pratik oluşu çok mühim konu. Onun dışında tabi ki binanın eskiliği, yeniliği, bakımı, otoparkının olup olmaması, muhiti, mahallesi ev seçiminde göz önünde bulundurulmalı. Bir de bir insan 30 ev gezer ama birinde öyle bir enerji yakalar ki işte burası olmalı diyiverir, buna da inanırım.
6. Ev satın alma kararında kadınların asıl karar mercii olduğunu düşünüyor musunuz?
Yuvayı yapan dişi kuştur unutmayalım. Kadın bir evi gezerken o ev ona göre midir, değil midir bir bakışta anlar aslında, imkanlar elverdiğince de o eve sahip olmak, orada oturmak ister. Benim çevremde kadınların ev sahibi olma ya da yatırım yapma konularında aktif olduklarını görüyorum. Evliliklerde karar ortaktır şüphesiz.
YORUMLAR