Bahar Selin Akgün: Konfor alanlarınızın dışına çıkmaktan...

Bahar Selin Akgün: Konfor alanlarınızın dışına çıkmaktan korkmayın!

Bahar Selin Akgün İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra Türkmedya’nın iletişim sektöründe ilk kez açtığı Management Trainee Programı’nı 2002’de tamamladı

30 Eylül 2015 - 16:22

Bahar Selin Akgün İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra Türkmedya’nın iletişim sektöründe ilk kez açtığı Management Trainee Programı’nı 2002’de tamamladı. 2002’den 2010’a kadar Akşam Gazetesi hafta sonu ekleri editörlüğü ve aylık ekonomi dergisi Platin’in editörlüğü görevlerinde yer aldı. 2010’dan bu yana ise Platin Dergisi’nin Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapıyor. Akgün; içinde inovasyon barındıran, niş iş fırsatları yaratan ve geleceğe yön verecek sektörleri, girişimleri, tasarımları ve süreçleri analiz ediyor. İşte Platin Dergisi Yazı İşleri Müdürü Bahar Selin Akgün’le gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaj…

 

1-Türkiye’de iş hayatında başarılı bir kadın olarak; gerek iş hayatı gerekse sosyal hayatta kadının konumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye’de bundan 20 yıl kadar öncesine kadar otomotiv, lojistik, bilim, telekomünikasyon ve bankacılık gibi erkek egemen sektörlerde görev yapan kadın sayısı son derece düşüktü. Bugün geldiğimiz noktada ise kadın yöneticilerin çok önemli pozisyonlarda görev aldıklarını görüyoruz. Bilim kadınlarımız inovatif çalışmalarıyla dünya çapında ödüllere layık görülüyor. Artık Türkiye’deki pek çok ulusal ve global marka, üst düzey yöneticilik koltuğunu başarılı Türk iş kadınlarına emanet ediyor. Kadınların toplumsal hayatta birden çok rolü var. İş kadını, ev kadını, anne, evlat ve eş… İş hayatının yoğun temposu nedeniyle zaman zaman ailesine, çocuklarına ya da dostlarına yeteri kadar vakit ayıramadığı için pişmanlık hisseden, pek çok iş kadını var çevremizde… Ama bu sadece Türkiye’ye yönelik bir durum değil. Dünyanın her yerinde böyle... Çok çalışmadan ne yazık ki başarı kazanılmıyor. Hem iş hem de özel hayatta mutlu kadınlar olabilmenin en önemli sırrı ise işi işte bırakabilmek. Mesai saatlerinizi verimli çalışma prensipleriyle kurguladığınız zaman, diğer sorumluluklarınıza da vakit kalabiliyor. Bu gerçekten de son derece disiplin isteyen bir süreç. Zaman yönetiminizi iyi yaptığınızda tüm sorunlar çözülüyor.

2- Genç iş kadınlarına tavsiyeleriniz nelerdir?

İş hayatının ilk yıllarında her şeyden önce kendimizi, kendimize ispatlayabilmek ve sınırlarımızı keşfetmek adına çok yoğun bir mücadeleye giriyoruz. Ama bence genç iş kadınlarının öncelikli olarak kendilerine şu soruyu sormaları ve bu sorunun yanıtını dürüstçe vermeleri gerekiyor: “Ben, şu an sevdiğim işi mi yapıyorum?” Eğer, sevdiğiniz işi yapmıyorsanız, bir süre sonra enerjiniz düşmeye başlayacak. Yaratıcılığınız kısıtlanacak, ilerleyen dönemlerde ayaklarınız geri geri gitmeye başlayacak ve kendinizi bir kapana kapanmış gibi hissedeceksiniz. Bu süreçlerden hepimiz geçtik. Bu nedenle gerçekten ne yapmak istediğinize çok iyi karar verin. Yaptığınız işi, ay sonunda maaş getirecek 30 günlük bir rutin olarak görmeyin. Sizi 7/24 tutkulu ve enerjik kılacak bir işe sahip olun. Ve son olarak en önemli tavsiyem, aynı iş yerinde 3 yılı aşkın süre çalışmayın. Tazelenmenin sırrı, değişime adapte olmakta saklı… Konfor alanlarınızın dışına çıkmaktan korkmayın.

 

3- Oturacağınız evi seçerken kriterleriniz neler olmuştur?

Dedem, İstanbul’un en eski ve başarılı mimarlarından… Çiftehavuzlar Kadıköy’de şu anda oturduğumuz 3 bloklu apartmanı da kendisi yaptı. Bu yüzden güvenilir ellerdeyiz. Deprem kuşağındayız ama içimde hiçbir korku yok. Çünkü biliyorum ki dedem, bu apartmanı kayalıkların en derinliklerini kazarak güvenle inşa etti. Eğer başka bir eve geçme durumum olursa, en önemli kriterim depreme dayanıklılık olur.

 

4- Evinizi dekore ederken gözettiğiniz olmazsa olmazlar nelerdir?

Sade ve ferah yaşam alanlarını tercih ediyorum. Yemek yapmayı çok sevdiğim için evimin en özel noktası benim için mutfak… Mutfak çok büyük olmasa da tezgahın kesinlikle küçük olmaması gerekiyor. Rahat rahat yemek yapabilmek için ferah bir alana ihtiyacım var. Kırmızı favori rengim. Bu nedenle mutfakta kullandığım mikser, tost makinesi, kahve makinesi, rondo, tencere, tava gibi mutfak gereçlerinin kırmızı olmasına özen gösteriyorum. Mutfak dolapları tıka basa renkli tasarımlara sahip tabak ve bardaklarla dolu olmasına rağmen, içimdeki sesi susturamıyorum. Beğendiğim bir şeyler olursa, mutlaka alıyorum.

 

5- Moda gelir geçer. Sizin evinizde her daim görmekten hoşlandığınız parçalar, taşındığınız her eve götürdüğünüz eşyalar nelerdir?

Alışkanlıklarıma sıkı sıkıya bağlıyımdır ama eşyalara değil. Benim için en özel şey, aile fotoğraflarımızın yer aldığı çerçeveler. Bu çerçeveler olmadan bir yere gitmem mümkün değil. Bu arada seyahatlerim sırasında farklı ülkelerden topladığım minik kar kürelerimi de yanımdan ayırmam sanırım.

6- İstanbul’da oturmak için hangi semti ve neden seçersiniz? Yatırım yapmak için hangi semti seçersiniz?

35 yıldır aynı yerde oturuyorum. Çiftehavuzlar’dan kolay kolay vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Canım sıkıldığında sahilde minik bir yürüyüş yapmanın ya da Bağdat Caddesi’nde liseden arkadaşlarımla buluşmanın verdiği mutluluk, benim için paha biçilemez. Avrupa Yakası’nda çalışıyorum ve akşam saatlerinde yeniden Anadolu Yakası’na dönmek için sabırsızlanıyorum. Tüm trafiğe ve kaosa rağmen, Anadolu Yakası benim için bir cennet. Yatırım yapmak için İstanbul’u tercih etmiyorum. Bundan 10, 15 sene sonrasını düşünerek Ege’den bir ya da iki yazlık ev almayı planlıyorum. Ayvalık, Seferihisar, Eski Foça ya da Burhaniye olabilir. 45 ya da 50 yaşından sonra Ege’de yaşamak en büyük hayalim.

 

7- Ev seçerken nelere dikkat edersiniz?

Yeni binalarda balkon kavramı tarihe karışmış durumda… Kalabalık aileden gelen biri olarak güzel bahar ve yaz günlerinde balkonda ailece vakit geçirmenin tadını aldım bir kere. Benim için en önemli kriterlerden biri, o evin geniş bir balkona sahip olması. İkinci kriterim ise mutfağının ferah olması. Güneş gören, aydınlık bir ev olmasına da büyük önem veririm.

8- Son dönem modern yaşam alanlarında sizce kadınlar ve çocuklar için neler projelere neler dahil olmalı?

Çalışan annelerin çocuklarını güvenle bırakacakları kreşler olması son derece önemli bir avantaj. Çocukların kişisel gelişim süreçlerine yön verecek farklı hobi alanları da oluşturulmalı. Bugünün çocukları bahçede oynamayı bilmiyor. Evlere hapsolmuş durumdalar. Kafalarını bilgisayardan kaldırmıyorlar. Yeşil alanlarda ağaca tırmanmanın, toprakla bütünleşmenin keyfini yaşayabilecekleri sosyal alan sayısı hızla artmalı.

9- Yaşamınızda bir kadın olarak evde zamanı en çok siz geçiriyorsunuz bu sebeple evde ve site yaşamında nasıl bir konfor ve kolaylıklar olsaydı tercihlerinizi daha rahat yapardınız?

Yoğun bir iş temposuna sahip olduğunuzda ev hayatını ister istemez çok özlüyorsunuz. Bu nedenle evde vakit geçirmek, ev işleriyle uğraşmak her zaman çok zor gelmiyor. Bugüne kadar gözümde en büyüyen şey ütü yapmak. Kuru temizleme ve ütü servisi veren bir yapılanma olsa inanın çok daha mutlu olurdum.

10- Ev satın alma kararında bir kadın olarak etkili olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Kadınların en önemli özelliklerinden biri de çok yönlü düşünebilmeleri. Evinizin; iş yerinize, ailenize, çocuğunuz varsa çocuğunuzun okuluna ve eşinizin iş yerine yakın olması gerekiyor. Bu konuda sadece kadına değil, erkeğe de önemli görevler düşüyor. Ev satın alma sürecinde aile üyelerinin birlikte karar vermeleri çok daha doğru olacaktır.

 

 

Bu haber 2916 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Tabiatın Hediyesi Mermer ve Patlatma Taş ile Evlerinize Şıklık Katın!
Tabiatın Hediyesi Mermer ve Patlatma Taş ile Evlerinize Şıklık...
Ev Aletlerini Verimli Kullanma Rehberi
Ev Aletlerini Verimli Kullanma Rehberi